Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2662 Esas 2021/3576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2662
Karar No: 2021/3576

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2662 Esas 2021/3576 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilen bir boşanma davası sonucunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından verilen kararda, kadının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri değerlendirilmiştir. Mahkeme, kadın lehine takdir edilen maddi tazminatın az olduğunu ve nafakanın da yetersiz olduğunu belirterek, daha uygun miktarlarda takdir edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu m. 4 (hakkaniyet ilkesi)
-Türk Borçlar Kanunu m. 50-51 (hükümler)
2. Hukuk Dairesi         2021/2662 E.  ,  2021/3576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVACI-DAVALI : ...
    DAVALI-DAVACI : ...
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2021 (Çar.)






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.