7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5747 Karar No: 2021/14237
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/5747 Esas 2021/14237 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm giymiş ve adli para cezası ile müsadere cezasına çarptırılmıştır. Ancak yüksek mahkeme, sanık lehine olan 7242 sayılı Yasa'nın düzenlemelerinin dikkate alınması ve hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, sanığın cezasında hüküm oluşturulurken suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kusurunun ağırlığı gibi unsurların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, takdiri indirim uygulama maddesi yanlış şekilde yazılmış ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle, yargılama kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 53. maddesi, 61. maddesi, 62/1. maddesi ve 62/2. maddesi, 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ve 63. maddesi, geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2019/5747 E. , 2021/14237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2- 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiili, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde alt sınırdan uzaklaşarak teşdit uygulanmasını gerektirmediği halde hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde sanık hakkında adli para cezasına hükmolunurken asgari hadden ayrılarak fazla ceza tayini, 3- Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62/2. maddesi olarak yazılması, 4- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.