16. Hukuk Dairesi 2016/6488 E. , 2019/2418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi, Güllüce Köyü çalışma alanında bulunan 184 ada 14 parsel sayılı 75.370,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 184 ada 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (alan 1) olarak gösterilen kısmının mera kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (Alan 1) olarak gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 1963 yılında 53 numaralı toprak komisyonunca çalışma yapılmış olup, taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde de; toprak tevzi komisyon çalışmalarında mera vasfı ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece taşınmazın tevzinin hangi parseline isabet ettiği araştırılmamış, bir taşınmazın niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın kadim mera olup olmadığı, kadim mera değilse davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususları yöntemince araştırılmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanları ile taşınmaz bölümünün niteliğini belirlemekten uzak tek kişilik ziraat bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle yörede 1963 yılında yapılan... Komisyonu çalışmalarında çekişmeli taşınmazın hangi tevzi parseline isabet ettiği araştırılmalı, varsa taşınmaza ait tevzi haritası, belirtmelik tutanağı ve tablendigatif ile dava konusu taşınmaza ait en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmaz bölümü başında taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşifte yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi eli ile belirtmelik tutanağı, varsa tevzi haritası ve mera tahsis haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, dava konusu taşınmazın 4753 sayılı Yasa ile yapılan çalışmalardaki konumu kesin olarak belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı, taşınmazın kuzey, güney ve doğusunda bulunan mera parsellerinden ayrılan unsurların bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraat bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette ve taşınmazın diğer bölümleri ve komşu mera parselleriyle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak sureti ile, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; taşınmaz bölümünün tevzide mera haritası kapsamında kalıp, öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, mera haritası kapsamında kalıp kadim nitelikte mera olmadığının anlaşılması halinde, tevzi tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği, mera haritası kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde ise, tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.