20. Ceza Dairesi 2017/5664 E. , 2018/1879 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
30/12/2009
Hüküm : 1-Mahkûmiyet (sanıklar ... hakkında)
2-Beraat (sanık ... hakkında)
2-Sanık ... müdafii
3-Cumhuriyet savcısı (sanıklar aleyhine)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19/12/2009, 20/12/2009, 21/12/2009, 24/12/2009, 29/12/2009, 30/12/2009 olarak gösterilmesi gerekirken “11.09.2009-02.01.2010 tarihleri arası” şeklinde hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir nitelikte maddi yazım hatası kabul edilmiştir.
Gizli soruşturmacıların, görevleri kapsamında sanıklar ...’den ilk kez uyuşturucu madde satın almaları üzerine sanıkların “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçları belirlenmiş ve suçların delili elde edilmiştir. Buna rağmen gizli görevlilerin açık kimlik bilgilerini bildikleri sanıklardan farklı tarihlerde yeniden uyuşturucu madde almaları gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Adli kolluk görevlileri ya da gizli soruşturmacıların asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir." Bu nedenlerle, gizli görevliler tarafından sanıklardan ikinci kez uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım-satım" söz konusu olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/11/2009 tarih, 2009/374 esas ve 2009/525 karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 179/2,62, 52. maddeleri gereğince tayin edilen 600,00 TL adli para cezasının, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası gereğince tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
2-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1-Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.