Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/821
Karar No: 2016/3930
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/821 Esas 2016/3930 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava dilekçesinde, davalı taraftan 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, daha önce verilen bozma kararı gereği gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, bilirkişi raporunun yeterli olmadığı ve emsal seçiminin yanlış yapılmış olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Ayrıca, taşınmazın bedelinin daha önceki kararla belirlendiği ve usuli kazanılmış hak oluştuğu için daha yüksek bedele hükmedilemeyeceği vurgulanmıştır. Karar, Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen kıymet takdiri esaslarını açıklamaktadır. Bu esaslara göre, taşınmaz bedeli belirlenirken, özellikle arsalara ilişkin unsurlar dikkate alınmalı, emsal alımında özel amaçlı olmayan, emsal taşınmazlar seçilmelidir. Ayrıca, emlak vergi değerleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Kararda belirtilen maddelerin tamamı; Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g, 11/1-d, İmar Yasası'nın 18/2, 2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11/1-d bendi tarafından düzenlenmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2016/821 E.  ,  2016/3930 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi bozma sonrası alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek taşınmaz bedelinin saptanması gerekmektedir.
    Emsalin taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve değerlendirme gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına ... Üretici Fiyat Endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
    Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2010 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, somut emsal olarak incelenen 185 ada 39 parsel sayılı taşınmazın 01/09/2003 tarihli satışının esas alındığı, satış akit tablosunun incelenmesinde taşınmazın 1/144 hissesinin 143/144 paya sahip diğer hissedar tarafından satın alındığı, taşınmazın kagir ev ve dükkan niteliğinde olduğu dikkate alındığında bu nitelik ve hisse durumuna ilişkin paydaşlar arasında yapılan bir satışın özel amaçlı olduğu, serbest satış olmadığı ve gerçek değerini yansıtmadığı kanaatini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
    Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
    2-Bozma öncesi mahkemenin 21/11/2012 tarih 2012/358-2012/489 sayılı kararı ile taşınmazın arsa m² birim değerinin 350,00 TL ve toplam kamulaştırma bedelinin 56.652,42 TL olarak belirlendiği ve bu kararın da davacılar vekili tarafından temyiz edilmediği dikkate alındığında ilk kararla birlikte hüküm altına alınan bedelin davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek daha yüksek bedele hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
    3-Taşınmazın değeri dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden ıslah edilen miktara da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
    4-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    5-Davalı ... harçtan muaf olduğu halde maktu harç alınmasına karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi