18. Ceza Dairesi 2018/147 E. , 2019/4185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanık ...’un katılan ...’e söylediği “defol kadın lan”, katılan ...’e söylediği “kes lan konuşup durma, kapa çeneni lan, muhatabım değilsin” şeklinde ve sanık ...’un ise katılan ...’e söylediği kabul edilen ""lan sen karışamazsın, sus lan"" şeklindeki sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların bu suçtan beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Sanık ...’un katılan ...’i tehdit ettiğini kabul etmemesi, katılanın babası olan tanık ...’in aşamalardaki beyanlarında da tehditten bahsetmemesi ve olay anına ilişkin sesli kamera çözüm tutanağında da tehdit sözlerinin yer almaması karşısında, sanık ...’un atılı tehdit suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de,
a- Hakaret, yaralama ve tehdit suçlarının seçenekli ceza içermesi karşısında, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi,
b- Sanık ...’un aynı suç işleme kararı doğrultusunda birbirlerinin devamı niteliğindeki eylemleri nedeniyle tek bir hakaret hükmü kurulup birden fazla katılana yönelik olduğundan TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her iki katılana karşı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
c- Polis memuru olan sanıkların yapılan ihbar nedeniyle cezai işlem uygulandığı sırada katılanların cezai işleme itiraz etmeleri nedeniyle çıkan tartışmada, atılı suçların işlenmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit ve yaralama suçları yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.