7. Hukuk Dairesi 2015/3487 E. , 2015/4178 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı; davalı işyerinde örgü bölümünde teknik işçi olarak çalıştığını, davalı işyerinde haftanın 7 günü 8"er saatlik 3 vardiya olduğunu ancak iki vardiyada her zaman fazla mesai yapıldığını, günlük 10-12 saatten fazla çalışıldığını, dini, resmi ve milli bayramlarda da çalışma yapıldığını, yemek molasının 15 dakika olduğunu, iş akdinin davalı tarafından haklı bir neden olmadan ihbar önelsiz olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili ücreti, ücret, fazla mesai ücreti, UBGT ücreti, yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; Davacının hiçbir gerekçe göstermeden iş akdini sona erdirerek işe gelmediğini, devamsızlıkları nedeniyle tutanak tuttuklarını, davacıya ihtarname göndererek işe gelmemesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiklerini bildirdiklerini, işyerinde haftanın 6 günü 3 vardiya halinde 08:00-17:00, 17:00-24:00, 00:00-08:00 saatleri arasında çalışıldığı için fazla mesai yapılmadığını, her hafta vardiya değişimi olduğunu, işyerinde 1,5 saat ara dinlenmesi yapıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; davacı; iş yerinde 8 saatten 3 vardiya çalışıldığını ancak vardiya süresi 8 saat olduğu halde günde 10, 12 saatten fazla çalışılma yapıldığını ileri sürmüş, davalı ise iş yerinde 08:00-17:00, 17:00-24:00, 00:00-08:00 arası 3 vardiya halinde çalışıldığını bildirmiş, davalı tanıkları iş yerinde vardiyalı çalışma olduğu hususunda beyanda bulunmamışlar, iş yerinde 8 saat çalışıldığını beyan etmişler, davacı tanıkları da vardiyalı çalışmayı doğrulamışlar ve 1. vardiyanın 08.00-17.00 2. Vardiyanın 17.00-23.00 3. Vardiyanın 23.00-08.00 saatleri arasında yapıldığını söylemişlerdir. Bu tespitlere göre yılın 6. ve 12. aylarında yılın 6 ayı işlerin yoğun olduğu dikkate alınarak bu süre içerisinde fazla mesai yapıldığının kabulünün gerektiği, davacı tanıklarının beyanları kabul gördüğünde gündüz vardiyasında çalışanların ortalama 2 saat fazla mesai yaptıklarının anlaşıldığı, bir işçinin ay bazında ortalama 10 gün gündüz vardiyasında çalıştığı, 1 saat ara dinlenmesi yaptığının kabulü ile (10 gün x 10 saat = 100 saat) + (16 gün x 8 saat = 128 saat) = 228 saat – 26 saat (yemek ve dinlenme molası) = 202 saat / 26 gün = 7,77 saat – 7,5 saat (normal mesai) =0,27 saat günlük fazla çalışma süresinin hesaplanması gerektiği, hesaplanan sürenin İş Kanununa ilişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 5. maddesi gereğince yarım saatten az olamayacağı ve 22. Hukuk Dairesinin 2014/24990 Esas, 2014/36720 Karar sayılı emsal ilamı dikkate alındığında hesaplamanın bu süreye göre yapılması gerektiği halde mahkemece hatalı değerlendirme ile hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.