23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20357 Karar No: 2016/2090 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20357 Esas 2016/2090 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/20357 E. , 2016/2090 K.
"İçtihat Metni"
Kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyaya zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında ... Çocuk Mahkemesinin 2013/349 esas sayılı dava dosyası üzerinden yapılan yargılamada, anılan Mahkemenin birleştirme talebi hakkında olumsuz görüş bildirilmesine dair... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2014 tarihli ve 2014/29 esas sayılı cevabi yazısını müteakip, yargılama dosyasının,... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/29 esas sayılı dosyasıyla re’sen birleştirilmesine ve uyuşmazlığın çözümü için dosyanın nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin... 2. Çocuk Mahkemesinin 26/01/2015 tarihli ve 2013/349 esas, 2015/40 sayılı kararı sonrası,... 2. Çocuk Mahkemesinin birleştirme kararının kabulüne ve davanın... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/29 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine dair... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/04/2015 tarihli ve 2015/436 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 28/08/2015 gün ve 17485/56626 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2015 gün ve 2015/306088 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteminde; Dosya kapsamına göre, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 17. maddesindeki “Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür. Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.” şeklindeki hüküm karşısında,... 6. Asliye Ceza Mahkemesince birleştirmeye muvafakat edilmeyen somut olaya ilişkin olarak mevzuatımızda uyuşmazlığın giderilmesine yönelik bir kanun yolunun bulunmadığı cihetle, karar verilmesine yer olmadığı kararı yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 10/1. maddesinde "Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir" denilmek suretiyle birleştirme uyuşmazlığının giderilmesine yönelik yasal bir imkan sevkedilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu"nun 17/3. maddesine göre, genel mahkemelerin uygun bulması şartıyla Çocuk Mahkemeleri, genel mahkemelerde görülmek üzere davanın birleştirilmesine karar verilebilir. İnceleme konusu olayda ise genel mahkemenin birleştirme talebini uygun bulmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki; genel mahkemede görülmekte olan davanın esası hakkında bir hüküm verilmiştir. Hüküm verildikten sonra 1412 sayılı CMUK"nın 306. maddesi uyarınca hükümden evvel verilip hükme esas teşkil eden kararlar hükümle birlikte temyizen incelenir. Buna göre, her iki dava arasındaki bağlantı ve birleştirme zorunluluğu açıklanması geri bırakılan hükmün, açıklanması halinde başvurulması mümkün yasa yollarında değerlendirilebilecektir. Bu gerekçelerle; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/04/2015 tarih ve 2015/436 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.