9. Ceza Dairesi 2020/1066 E. , 2020/1473 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm :Sanık ... hakkında TCK"nın 241/1, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 5000 tl adli para cezası ve taksitlendirme
Sanık ... hakkında TCK"nın 241/1, 52, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 6000 TL adli para cezası ve taksitlendirme
Sanık ... hakkında TCK"nın 241/1, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 5000 TL adli para cezası ve taksitlendirme
Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmiş ise de, bu hususun ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz sırasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-Sanık ... bakımından;
TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin gerektiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunduğu nazara alındığında, sanığın dosyada geçen müşteki ...’e ait taşınmazı sanık ...’den satın aldığı ve parayı ona verdiği, müşteki ile arasındaki anlaşmanın taşınmazın sanık ...’ten satın alınması sonrası geri kendisine iade edilmesi karşılığında faizli para verme olduğu, sanık ile katılan arasında alım-satıma dayalı alacak borç ilişkisi mevcut olduğu, sanığın üzerine atılı tefecilik suçunun tipiklik unsuru ve yasal unsurları oluşmadığından beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
B-Sanık ... bakımından;
Tefecilik suçunda suç tarihinin, kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 günlü ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/11/2017 tarihli ve 2017/64 Esas, 2017/483 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan beraatine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/3679 Esasında kayıtlı olduğu, suç tarihinin Mart 2009 yılı, iddianame tarihinin 21/06/2010 olduğu, temyize konu bu davada ise sanık açısından suç tarihinin Ocak 2010 yılı, iddianame tarihinin 21/09/2010 olduğu, yine sanık hakkında aynı suçtan birden fazla dosyanın olduğunun anlaşılması karşısında, anılan davaların akıbetinin araştırılması, derdest ise temyize konu bu dosya ile birleştirilmeleri, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suçun, sanık ...’in adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların kesinleşme tarihinden önce, dolayısıyla denetim süresi başlamadan işlendiği nazara alınmadan, ilgili dosyaların yeniden ele alınmasının temini amacıyla mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, Sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.