MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ......mevkiinde bulunan 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 13.437.565,02 m² yüzölçümüyle belgesizden orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler ayrı ayrı açtıkları davalar ile mevkiisini bildirdiği taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 107 ada 1 nolu orman parseli içerisinde bırakıldığını, lehlerine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin oluştuğunu taşınmazın orman niteliğinde olmadığını ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın adlarına tescilini talep ve dava etmişler, dosyalar aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiştir.
Mahkemece 107 ada 1 parsel içerisinde kalan ve (A1) ve (A2) harfi ile gösterilen alanların orman içi açıklık olduğu, bu nedenle 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, (A3) rumuzlu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle esas davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine,......kain bulunan Maliye Hazinesi adına orman niteliği ile tespit gören 107 ada 1 parsel içerisinde kalan ve (A1) ve (A2) harfi ile gösterilen alanların orman içi açıklık olduğu, bu nedenle 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, (A3) rumuzlu orman sayılan yerlerden olan taşınmazın tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılmıştır.
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilşkindir.
3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince “Kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi), her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar”. Kanunun 26/1-B maddesi gereğince kadastro mahkemesi “11. maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davalar” da görevli olup, askı süresinden sonra açılan davalarda genel mahkemeler görevlidir. Dava konusu 107 ada 1 parsel orman vasfı ile Hazine adına 17/11/2009 tarihinde tespit edilmiş, yapılan tespit 20/11/2009 ila 21/12/2009 tarihleri arasında ilan edilmiş olup, davacı gerçek kişiler tarafından açılıp da birleşmesine karar verilen ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/107 Esas ve ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/26 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçeleri ise sırasıyla 07/01/2010 ve 17/02/2010 tarihlidir. Dolayısıyla davacı kişiler askı ilan tarihlerinden sonra dava açtıklarından kadastro tutanağı kesinleşmiş olup, görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir. Değinilen yön gözardı edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.