Esas No: 2021/2044
Karar No: 2021/4820
Karar Tarihi: 25.10.2021
Danıştay 8. Daire 2021/2044 Esas 2021/4820 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2044
Karar No : 2021/4820
DAVACI : ... Maden Suyu İşletmesi Ltd.şti.
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR : 1- ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
1- Ankara İl Özel İdaresi'nin 20/09/2011 gün ve 3777 sayılı ''İdare payı yatırılması'' konulu işlemi ile;
2- Bu işleme dayanak teşkil eden 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Mevzuat gereği idare payı istenebilmesi için akışkanın tesislerde doğrudan ya da dolaylı olarak kullanılması gerektiği, ancak kendilerinin doğal mineralli suyu tesislerde doğrudan ya da dolaylı olarak kullanmadan şişeleyerek satışını yaptıkları, gayrisafi hasılatın %1'i oranında hesaplanacak idare payının akışkana ait gayrisafi hasılat üzerinden hesaplanması gerektiği, suyun ambalajlanmasına ilişkin giderlerin bu hasılattan düşülmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
5686 sayılı Jeotermal ve Doğal Mineralli Sular Kanunu uyarınca gayrisafi hasılatının % 1'i tutarı üzerinden idare payının hesaplanacağı, yasada tanımlandığı şekliyle işletmenin toplam yıllık cirosunun gayrisafi hasılat demek olduğu, söz konusu düzenlemenin Anayasa'ya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi'nin 31/10/2013 tarih ve E:2013/41 K:2013/124 sayılı kararı ile aykırılık bulunmadığının ortaya konulduğu ve tesis olunan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin hukuka uygun bulunan 20. maddesinde (Yönetmeliğin ilgili maddesi 11/03/2021 tarih ve 31420 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle yeniden düzenlenmiştir.) %1 tutarında alınacak idare payının tesislerin gayrisafi hasılatları üzerinden alınması gerektiği açıkça belirtilmiş olduğundan, ''İdare payı yatırılması'' konulu dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; Ankara İl Özel İdaresi'nin 20/09/2011 gün ve 3777 sayılı ''İdare payı yatırılması'' konulu işlemi ile bu işleme dayanak teşkil eden 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 5686 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca doğal mineralli su işletme ruhsatı verilen ve anılan ruhsata dayalı olarak maden suyu işletmeciliği yapan davacı şirketin; Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca gayrisafi hasılatın %1 oranında ödemesi gereken idare payının 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin kısımlarının eksik ödediği ve 2010 yılına ait idare payının ise hiç ödenmediği gerekçesiyle eksik ödenen ve ödenmeyen idare payılarının ödenmesine ilişkin işlemin tebliği üzerine, davacı şirket tarafından, eksik ödenen idare payının bulunmadığı, gayrisafi hasılatın yanlış hesaplandığı ve bu nedenle idare payının fazla talep edildiği ileri sürülerek itirazda bulunduğu, bu itirazın Ankara İl Özel İdaresi'nin dava konusu 20/09/2011 gün ve 3777 sayılı işlemi ile 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait eksik ödenen idare paylarının yatırılması, ödemelerin eksik yapılması ya da süresinde yapılmaması halinde ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili yoluna gidileceğinin bildirilmesi üzerine, bu işlem ile dayanağı 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinin iptali istemiyle açtığı davada; Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 09/05/2016 tarih ve E:2011/8406, K:2016/4595 sayılı kararıyla; 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinde, üst hukuku normuna ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının esastan reddine, Ankara İl Özel İdaresi'nin 20/09/2011 gün ve 3777 sayılı işlemi yönünden ise; 5686 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca idare payının ödenmesinin istenilmesine yönelik olarak tesis edilen işlemin, rızaen ödemeye çağrı niteliğinde olduğu, ödenmediği takdirde alacağın tahsili için nasıl bir yol izleneceğinin bildirildiği, dolayısıyla anılan işlemin bu haliyle bilgilendirme niteliğinde olduğu, ilgililerin hukuki durumunu etkileyecek ve idari davaya konu olabilecek nitelikte etkili, icrai ve kesin yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine karar verilmiş, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/02/2019 tarih ve E:2016/4655, K:2019/756 sayılı kararıyla, düzenleyici işleme ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, bireysel işleme ilişkin hüküm fıkrasının ise bozulmasına karar verilmiş olduğu görülmekle, bozma kararıyla sınırlı olmak üzere işin esası yeniden incelendi.
Davacı tarafça, mevzuat gereği idare payı istenebilmesi için akışkanın tesislerde doğrudan ya da dolaylı olarak kullanılması gerektiği, ancak kendilerinin doğal mineralli suyu tesislerde doğrudan ya da dolaylı olarak kullanmadan şişeleyerek satışını yaptıkları, dolayısıyla gayrisafi hasılatın %1'i oranında hesaplanacak idare payının akışkana ait gayrisafi hasılat üzerinden hesaplanması gerektiği, suyun ambalajlanmasına ilişkin giderlerin bu hasılattan düşülmesi gerektiği iddia edilmekte ise de; dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin hukuka uygun bulunan 20. maddesinde (Yönetmeliğin ilgili maddesi 11/03/2021 tarih ve 31420 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle yeniden düzenlenmiştir.) %1 tutarında alınacak idare payının tesislerin gayrisafi hasılatları üzerinden alınması gerektiği açıkça belirtilmiş olduğundan bu yönüyle ''İdare payı yatırılması'' konulu dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, Dairemizce verilen 09/05/2016 tarih ve E:2011/8406, K:2016/4595 sayılı düzenleyici işlem yönünden kısmen ret; bireysel işlem yönünden ise kısmen incelenmeksizin reddine dair karar, dava konusu edilen düzenleyici işlemin usul ve hukuka uygun bulunduğundan onanmasına, bireysel işlem yönünden ise ilgilisinin hukuki durumunda sonuç doğuran, kesin ve icrai bir işlem niteliği taşıdığı gerekçesiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/02/2019 tarih ve E:2016/4655, K:2019/756 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı gözönünde bulundurularak, yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
5686 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan Yönetmelik hükümleri uyarınca doğal mineralli su işletme ruhsatı verilen ve anılan ruhsata dayalı olarak maden suyu işletmeciliği yapan davacı şirketin, Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin uyarınca gayrisafi hasılatın %1 oranında ödemesi gereken idare payının 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin kısımlarının eksik ödediği ve 2010 yılına ait idare payının ise hiç ödenmediği gerekçesiyle eksik ödenen ve ödenmeyen idare payılarının ödenmesine ilişkin işlemin tebliği üzerine, davacı şirket tarafından, eksik ödenen idare payının bulunmadığı, gayrisafi hasılatın yanlış hesaplandığı ve bu nedenle idare payının fazla talep edildiği ileri sürülerek itirazda bulunduğu, bu itirazın Ankara İl Özel İdaresi'nin dava konusu 20/09/2011 tarih ve 3777 sayılı işlemi ile 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait eksik ödenen idare paylarının yatırılması, ödemelerin eksik yapılması ya da süresinde yapılmaması halinde ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili yoluna gidileceğinin bildirilmesi üzerine, 20/09/2011 tarih ve 3777 sayılı itirazın reddine dair işlemle birlikte bu işleme dayanak teşkil eden 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmü yer almaktadır.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının;
12. bendinde, "Akışkan: Kaynaklardan elde edilen su, gaz ve buharı",
25. bendinde, "İşletme: Arama faaliyetleri sonucunda elde edilen kaynağın üretim, kullanım, reenjeksiyon, enjeksiyon, deşarj ve bu faaliyetlere yönelik sondaj çalışmalarını içeren projede belirtilen faaliyetler bütününü",
26. bendinde, "İşletme ruhsatı: Belirli bir alanda akışkanın üretilebilmesi ve değerlendirilmesi için projeye dayalı verilen izin belgesi",
33. bendinde, "Gayrisafi hasılat: İşletmenin toplam yıllık cirosu olup, işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri, faizler ile yapılan kiralamaların dahil olduğu miktarı ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun "Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı" başlıklı 10. maddesinin (e) bendinde, "İdare payı: Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı kullanıldığı tesislerin gayrisafi hasılatının %1 tutarında idare payı, her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte biri, idare tarafından, kaynağın bulunduğu belediye veya köy tüzel kişiliğine bir ay içerisinde ödenir." hükmüne, "İdari yaptırımlar" başlıklı 11. maddesinin 3. fıkrasında, "İdare payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde, teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verilir. Bu süre zarfında idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetleri durdurulur." hükmüne ve 20. maddesinde de, "Bu Kanunun uygulanmasına dair usul ve esaslar, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde, Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikler ile düzenlenir." kuralına yer verilmiştir.
Anılan maddeye dayanılarak, 11.12.2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin,
(k) bendinde, "Gayrisafi hasılat: İşletmenin toplam yıllık cirosu olup, işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri, faizler ile yapılan kiralamaların dahil olduğu miktarı";
(m) bendinde, "İdare payı: Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı kullanıldığı tesislerin gayrisafi hasılatın %1'i tutarında her yıl haziran ayı sonuna kadar İdareye ödenen payı, ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin, dava konusu 20. maddesinde, "(1) Jeotermal kaynakların konut, iş yeri, balıkçılık, sera, kaplıca, termal kür merkezi gibi, ısıtma ve diğer amaçlı doğrudan kullanıldığı alanlar ve/veya dolaylı olarak yararlanıldığı elektrik enerjisi üretimi, kuru buz, mineral tuz eldesi, kurutma, soğutma gibi durumlarda tesisin gayrisafi hâsılatının % 1’i tutarında idare payı alınır. Bu pay, her yıl Haziran ayı sonuna kadar İdareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte biri, kaynağın sınırları içinde bulunduğu belediye veya ilgili köy tüzel kişiliğine bir ay içinde İdare tarafından ödenir. Doğal mineralli sular ile Kanuna tabi gazların da doğrudan ve/veya dolaylı olarak kullanıldığı tesislerden elde edilen gayrisafi hâsılatın % 1’i tutarında idare payı alınır.
(2) Kanunun yürürlük tarihine kadar MTA adına tescil edilmiş jeotermal alanlar ile müracaatların başlama tarihine kadar MİGEM tarafından buluculuk belgesi verilerek MTA adına tescil edilen ve ilgili İdarece MTA adına arama ruhsatına bağlanan jeotermal alanların içerisinde gerçek veya tüzel kişiler adına doğal çıkış ve/veya kuyu bazında faaliyet yapılabileceğine dair hakların bulunmasından dolayı hukuki ve teknik nedenlerle MTA tarafından ihale edilememesi durumunda, bu alanlarda işletme yapan işletme ruhsatı sahipleri tarafından işletme süresince ödenen İdare payının yarısı İdare tarafından MTA’ya ödenir.
(3) İdare payının belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verilir. Bu süre sonuna kadar idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetler durdurulur. İdare payının yatırılmadığı ve teminat tamamlanmadığı sürece faaliyet durdurma kararı kaldırılmaz." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, 5686 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan Yönetmelik hükümleri uyarınca doğal mineralli su işletme ruhsatı verilen ve anılan ruhsata dayalı olarak maden suyu işletmeciliği yapan davacı şirketin, Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin uyarınca gayrisafi hasılatın %1 oranında ödemesi gereken idare payının 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin kısımlarının eksik ödediği ve 2010 yılına ait idare payının ise hiç ödenmediği gerekçesiyle eksik ödenen ve ödenmeyen idare payılarının ödenmesine ilişkin işlemin tebliği üzerine, davacı şirket tarafından, eksik ödenen idare payının bulunmadığı, gayrisafi hasılatın yanlış hesaplandığı ve bu nedenle idare payının fazla talep edildiği ileri sürülerek itirazda bulunduğu, bu itirazın Ankara İl Özel İdaresi'nin dava konusu 20/09/2011 tarih ve 3777 sayılı işlemi ile 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait eksik ödenen idare paylarının yatırılması, ödemelerin eksik yapılması ya da süresinde yapılmaması halinde ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili yoluna gidileceğinin bildirilmesi üzerine, 20/09/2011 tarih ve 3777 sayılı itirazın reddine dair işlemle birlikte bu işleme dayanak teşkil eden 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 20. maddesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Uyuşmazlıkta; 5686 sayılı Kanuna göre talep edilen idare payı, "gayrisafi hasılat" tanımının yer aldığı madde itibariyle; işletmenin toplam yıllık cirosu olup, işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri, faizler ile yapılan kiralamaların dahil olduğu miktar olarak tanımlanmış olup, sadece söz konusu işletmeye ait Mineralli su işletme ruhsatına istinaden işletilen maden suyu işletmesinin bilanço değerini içermekte olduğu, mevzuat kapsamında doğrudan ya da dolaylı olarak kullanıldığı alanlar dışında başka bir ayrıma gidilmeksizin yasa koyucu tarafından gayrisafi hasılat üzerinden hesaplanarak ödenmesi gerektiğinin düzenlendiğinden, Yasada yer alan gayrisafi hasılat tanımı dikkate alınarak mineralli su kaynağını doğrudan kullanan davacı şirketin yıllık gayrisafi hasılat tutarı üzerinden %1 oranında hesaplanan idare payının ödenmesinin istenilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Bireysel işlem yönünden de DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Dava konusu Yönetmelik kuralına yönelik olarak verilen ret hükmü, onanarak kesinleştiği ve Dairemizin 09/05/2016 tarih, E:2011/8406, K:2016/4595 sayılı kararında davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedildiği görüldüğünden yeniden avukatlık ücretine hükmedilmemesine,
4. Davalı yanında davaya katılan müdahil tarafından yapılan yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere,
25/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.