Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13655 Esas 2017/4149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13655
Karar No: 2017/4149
Karar Tarihi: 24.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13655 Esas 2017/4149 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve buna bağlı senedin geçersiz olduğunu iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Davalı banka ise senedin kredi borçlarını kapsadığını ve teminat niteliğinde olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının kredi borçlarından kaynaklı bir anlaşmazlık olduğunu ve araç rehni dahil olmak üzere borçlu ve kefiller ile banka arasında imzalanan sözleşmelerde kıymetli evrak alımının yasak olduğunu belirterek davacının taleplerini reddetmiştir. Ancak, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması hukuksuz ve karar bu yönden bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak Tüketici Kanunu ve kambiyo senedi hakkındaki kanun maddeleri yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/13655 E.  ,  2017/4149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında 31.12.2010 tarihli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin de davaya konu senedi bu sözleşmenin ferisi olarak imzaladığını, kredi borcunun müvekkili aleyhine davaya konu senet esas alınarak yapılan takipten önce tamamen ödendiğini, bu sebeple senedin geçerliliğinin kalmadığını, ayrıca kredi sözleşmesi imzalanırken ... plakalı aracın rehin verildiğini, mevcut takipten önce bu araç yönünden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadığı için mevcut takibin geçersiz olduğunu ileri sürerek, icra takibine konu senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine,... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılmasına ve davaya konu senedin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu senedin, davacının müvekkili banka nezdinde imzaladığı sözleşmeler dolayısıyla oluşan borçlarına, tahsil edildiğinde mahsup edilmek üzere alındığını, bu sebeple teminat niteliğinde olmadığını, ayrıca senedin üzerinde de teminat olduğu yönünde bir ibare bulunmadığını,...plakalı aracın ise davacı ve müvekkili arasında imzalanmış genel kredi sözleşmesi uyarınca oluşacak borçların teminatı olarak alındığını, davacının halihazırda borçlarının devam etmesi sebebiyle rehnin kaldırılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kullanılan krediler uyarınca muaccel herhangi borcunun bulunmadığı, borcun kaynağının davacının kredi kartından kaynaklandığı, bu durumda anlaşmazlığın tüketici hukukunu ilgililendiren bir anlaşmazlık olduğu, Tüketici Kanunu uyarınca borçlu ve kefiller ile banka arasında imzalanan sözleşmelerde kıymetli evrak alınmasının yasak olduğu, araç üzerindeki rehnin ise genel kredi sözleşmesi uyarınca davacının sadece muaccel değil aynı zamanda müeccel borçları için de alındığı, buna göre davacının halen kredi kartı sebebiyle borçlu olması sebebiyle rehnin kaldırılmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi hakkında açılmış menfi tespit davasıdır. Bu durumda davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olup yerel mahkemece davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.