Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, aracını kiralayan şikayetçinin, araçta kaçak sigara yakalatması nedeniyle aracın bağlandığı dönemle ilgili olarak şikayetçiden kira parası istemesi, onun da vermemesi üzerine şikayetçinin telefonuna tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı mağdura karşı birden fazla tehdit ve hakaret içerikli mesajları çekmesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine uygun olarak sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.