21. Hukuk Dairesi 2016/11832 E. , 2018/4025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/07/1989-30/12/1994 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi...lı olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/07/1989-30/12/1994 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve ...a bildirilmeyen...lı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının 01/07/1991 - 23/05/1994 tarihleri arasında davalıya ait ... numaralı iş yerinde 506 sayılı yasa kapsamından...lı ... olarak ve asgari ücretle kesintisiz süreyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/07/1991-31/10/1992 tarihleri arasında 54 gün davalı işverene ait ... ... numaralı işyerinden hizmet bildirimlerinin yapıldığı, söz konusu işyerinin 17/01/1991-27/01/1995 tarihleri arasında kanun kapsamında bulunduğu ve bu işyerinin 1991-1992 yıllarına ait dönem ...larının dosyada bulunduğu, bu yıllarda bildirimi yapılan tek kişinin davacı olduğu, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve ... tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin ... kayıtlara geçmiş ... tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve ...larına ... kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacı ve davalı tanıklarının tarafların ... ve...sı olan kişiler olup beyanları arasında çelişkiler bulunduğu, ... tanığı olarak dinlenen tanıkların davalı işyerinde çalışmalarının olmadığı ve davacının davalı işyerindeki çalışmaları hususunda bilgi sahibi olmadıkları, kolluk araştırması ile tespit edilen tanıkların ise davacının bir süre davalı işyerinde çalıştığını belirtmelerine rağmen bu sürenin ne kadar olduğunu bilmedikleri anlaşıldığından yetersiz tanık anlatımlarına dayanılarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalı işyerinin 1992 yılından sonrasına ilişkin olarak dönem ...larını getirtip bu ...larda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, ...,... ... odası aracılığı ve ... marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerinin kapsam ve kapasitesini araştırmak, davalı işyerinde ... çalıştırmayı gerektirecek kadar iş olup olmadığını, davacı dışında çalışan başka kimse olup olmadığını belirlemek, davacının ücretlerinin nasıl ödendiğini tespit etmek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.