22. Hukuk Dairesi 2013/19579 E. , 2014/13390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2012/221-2012/1169
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebebe dayanmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı şirket ile dava dışı A.. B... A.Ş."nin grup şirket olduğu, dava dışı şirketin otuzdan fazla çalışanı olduğu ve iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
Özellikle grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimi olan birlikte istihdam şeklindeki çalışmada, işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler, aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı işyerinde verilen muhasebe, güvenlik, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir. Bu gibi bir ilişkide, tüm şirketlere hizmet veren işçiler ile sadece davalı şirkete hizmet veren işçilerin otuz işçi kıstasında dikkate alınması gerekir. İşçi tüm şirketlere hizmet ediyor ise, o zaman tüm şirketlerdeki işçi sayısı dikkate alınmalıdır.Dosya içeriğinden, 01.11.2006 tarihinden beri davalı işyerinde avukat olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 27.02.2012 tarihinde hizmetine ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, davacının, davalı ile dava dışı şirket tarafından aynı anda kurum kayıtlarında sigortalı olarak gösterildiği, grup şirketi oldukları ve dava dışı şirkette otuzdan fazla işçi çalıştığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Davalı ile dava dışı şirketin aynı şirketler topluluğuna ait olmaları, farklı tüzel kişilikleri olduğu ve dolayısıyla ayrı işveren oldukları gerçeğini değiştirmemektedir. Davacı ayrı bir sözleşme ile davalı işyerinde çalışmış olup fesih tarihi itibariyle davalıya ait işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalışmadığından, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün değildir. Şu halde, davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 04,05 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.