Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8454 Esas 2020/964 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8454
Karar No: 2020/964
Karar Tarihi: 11.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8454 Esas 2020/964 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Temyiz talebinin rededilmesinin ardından yapılan incelemede, sanık ve müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak, Anayasa'nın 138/1. maddesi, TCK'nın 61. maddesi ve 3/1. maddesi kapsamında suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, suç konusunun önemi ve değeri, meydana gelen tehlike, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve güdülen amaç göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü ve fazla ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle, hüküm BOZULMUŞTUR. Sanığın tutukluluğunun devamına karar verilmiştir ve dosya ilgili mahkemeye gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2. maddesi (silahlı terör örgütüne üye olma suçu)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi (terör örgütünün propagandasını yapmak)
- TCK'nın 63/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri (ceza hukuku hükümleri)
16. Ceza Dairesi         2019/8454 E.  ,  2020/964 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 63/1 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.