Esas No: 2021/3491
Karar No: 2021/3681
Karar Tarihi: 25.10.2021
Danıştay 2. Daire 2021/3491 Esas 2021/3681 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3491
Karar No : 2021/3681
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI): ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN ÖZETİ : ... İdare Mahkemesinin ... günlü; E:..., K:... sayılı kararının onanmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 25/02/2020 günlü; E:2016/29798, K:2020/1604 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun'la değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Emniyet Genel Müdürlüğü ... Dairesi Başkanlığı kadrosunda Pilot 3. sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, 2. sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mevzuat hükümleri uyarınca emniyet amirlerinin ve emniyet müdürlerinin terfi değerlendirmelerinin liyakat ve kıdem durumları göz önüne alınarak yapılacağı, liyakat durumunun ise bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgiler, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetleri, adli mercilerce verilen cezaları, verilen disiplin cezaları, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgileri ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumları dikkate alınarak belirleneceğinin açık olduğu, Yönetmelikte liyakat değerlendirmesi yapılmadan terfi etmez kararı verilebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi dava dosyasına sunulan savunma dilekçesinde kadrosuzluk durumundan da bahsedilmediği; olayda, davacının 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi edip etmeyeceği hususunun Yönetmelikte öngörülen şekliyle liyakat yönünden incelemesi yapılarak değerlendirilmesi gerekirken, liyakat değerlendirilmesi yapılmaksızın davacı hakkında terfi etmez kararı verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan dava konusu işlemin iptal edilmiş olması davacının bir üst rütbeye terfisi sonucunu doğurmayacağından, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hak talebinin karşılanmasının bu aşamada hukuken mümkün bulunmadığı sonucuna varılmış; belirtilen gerekçelerle dava konusu işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal tutarın ödenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2015/3 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda, 3. sınıf ve 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde 2 yıl bekleme süresini dolduranlar ile emniyet amiri rütbesinde 3 yıl bekleme süresini dolduran ve aynı hukuksal durumda bulunan personel hakkında eşitlik ilkesi çerçevesinde, herhangi bir ilyakat değerlendirmesi yapılmaksızın prensip olarak terfi ettirilmemesine, bu kapsamda bulunan personelin terfi durumunun, 3201 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 2016 yılında toplanacak YDK tarafından değerlendirilmesine karar verildiği, bu itibarla davacı hakkında liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın "terfi etmez” kararı verildiği, davacının 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkartıldığı ileri sürülerek, kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin E:2020/5420 sayılı esasında kayıtlı iken, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" başlıklı kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinde gösterilmiştir.
Dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal tutarın ödenmesi isteminin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin olarak davalı idarenin karar düzeltme isteminin kısmen reddine, buna karşılık, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasının onanması yolundaki Danıştay Beşinci Dairesinin 25/02/2020 günlü; E:2016/29798, K:2020/1604 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yargılama giderleri yönünden yeniden incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 02/11/2011 günlü, 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin, "Takip ve temsil yetkileri ile bunların kapsamı, niteliği ve kullanılması" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında, idarelerin, kendi iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını haiz olduğu; 2. fıkrasında idareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisinin; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara ait olduğu kurallarına yer verilmiştir.
Ayrıca; 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin, "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında; tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edileceği kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmesine karşın, hukuk müşaviriyle temsil edilen davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasına "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresi eklenmesi suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN ESASA YÖNELİK KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN REDDİNE oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN YARGILAMA GİDERLERİNE İLİŞKİN KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN KABULÜNE,
3. ... İdare Mahkemesinin ... günlü; E:..., K:... sayılı kararının hüküm fıkrasına, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
4. Karar düzeltme aşamasında davalı idare tarafından yapılan giderlerin yarısının davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kalan yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına, 25/10/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal tutarın ödenmesi isteminin reddi yolunda hüküm kurulmasına karşın, hukuk müşaviri ile temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.