11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2123 Karar No: 2019/3962 Karar Tarihi: 16.04.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2123 Esas 2019/3962 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararın mahkeme tarafından verildiği yer Asliye Ceza Mahkemesi'dir ve suç \"Resmi belgede sahtecilik\" olarak belirtilmiştir. Sanık, suçlu bulunarak mahkum edilmiştir. Hakkında hapis cezasının ertelenmesi kararı verilmesine rağmen, TCK'nin 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanamayacağına karar verilmiş ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında TCK'nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri; TTK, 5237 sayılı TCK'nin 51., 53. ve 58. maddeleridir. Kararda, sanık hakkında hak yoksunluğunun uygulanamamasına dair bir isabetsizlik olduğu belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yargılama sürecinin hukuka uygun yapıldığı, iddia ve savunma görüşlerinin değerlendirildiği ve kurulan hükümde bir aykırılık olmadığı belirtilmiştir. Karar oy birliği ile onanmıştır.
11. Ceza Dairesi 2019/2123 E. , 2019/3962 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Suça konu çek aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde TTK"da öngörülen zorunlu unsurların ve aldatıcılık niteliğinin bulunduğu anlaşılmış, sanığın adli sicil kaydına göre 3 aydan fazla hapis cezasının gerektiren mahkûmiyet hükmü bulunması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden hapis cezasının ertelenmesi ve adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, ...... sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiriler dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 16/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.