Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5451
Karar No: 2019/3953
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5451 Esas 2019/3953 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5451 E.  ,  2019/3953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 30/04/2019 tarihinde davalı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; tarımsal sulama amaçlı su kuyusu açtığını, köyde su sıkıntısı yaşanması ve köye ait içme su kuyusunun aynı kaynaktan su çekmesi nedeniyle 2005 ila 2010 yılları arasında sulama kuyusunu kullanmadığını, buna rağmen davalı şirketin sulama kuyusunda kullanmakta olduğu sayacın yanık olduğundan bahisle kıyaslama yoluyla 2005 ile 2010 yılları arasında kalan dönem için aleyhine 37.500 TL tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini, ayrıca hesaplama yapılırken elektrik kesintilerinin de göz önünde bulundurulmadığını ileri sürerek; davalıya 37.500 TL tutarındaki fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; düzenlenen faturanın yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 12/04/2016 tarihli ve 2015/12844 Esas 2016/5652 Karar sayılı ilamıyla; davalı şirketin elektrik sayacının yanması nedeniyle kıyaslama yöntemine göre tahakkuk yaptığı, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yürürlükten kaldırılmış olan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 41,42 ve 43. maddeleri uyarınca kaçak elektrik kullanım bedelinin hesaplandığı, bu nedenle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda davacının borçlu olmadığı miktarın hesaplanması için rapor aldırılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, aldırılan 14/08/2017 tarihli bilrikişi raporu ile davalı şirketin talep edilebileceği bedelin 37.537,40 TL olduğunun, buna bağlı olarak davacının menfi tespit davasının yerinde olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava; davalı ... şirketi tarafından, elektrik abonesi olan davacının kusuru dışında sayacın tüketim kaydetmemesi nedeniyle, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 19. maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen 37.500 TL bedelli elektrik faturası nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin "Sayacın tüketim Kaydetmemesi" başlıklı 19. maddesi; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir.
    Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmaz.
    İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılır.” hükmünü içermektedir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 06/07/2010 tarihli dilekçesi üzerine, davalı şirkete bağlı görevliler tarafından yapılan inceleme sonucunda panosu ile beraber tamamen yanmış olan elektrik sayacının 24/07/2010 tarihinde söküldüğü, sonrasında davalı şirket tarafından yukarıda açıklanan yönetmelik hükmü uyarınca; 2005 ila 2009 yılları için 107"şer gün, 2010 yılından ise 53 gün için endeks esaslı 37.537,40 TL tutarında ek tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Ancak, davalı şirkete bağlı görevliler tarafından 10/07/2007 tarihinde davacıya ait sayacın tüketim kaydetmediğinin belirlendiği ve trafo kaybı nedeniyle 2007/7 dönemine ilişkin 528,68 TL tutarında otomatik dönem tahakkuku yapıldığı, dolayısıyla ek tahakkuka esas alınan dönemde davalı şirketçe sayacın tüketim kaydetmediğinin belirlenmesine rağmen bu hususta gerekli işlemlerin tesis edilmemiş olması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu, dosyaya davalı şirket tarafından sunulan tüketim ekstresi ve fatura ile sabittir. Bu nedenle kural olarak; davalı şirketin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiği, dolayısıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 98 inci maddesinin ikinci fıkrası atfıyla sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken aynı kanunun 44 üncü maddesi uyarınca bölüşük kusurlu olduğu açıktır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davalı şirketin bölüşük kusurlu olduğu gözetilerek, aldırılan bilirkişi raporu ile belirlenen tüketim bedelinden, 818 sayılı BK"nun 44 üncü maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi