Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3948 Esas 2019/3960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3948
Karar No: 2019/3960
Karar Tarihi: 16.04.2019

Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3948 Esas 2019/3960 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın kimliği hakkında yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği bir davada, sanığın gerçek kimlik bilgilerinin tespit edilmesi sonrası yapılan yargılama sonucunda, sanığın resmi belge düzenlemesinden yalan beyanda bulunma suçunu işlemediği belirlenmiştir. Bunun yerine, sanık 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde belirtilen \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini işlemiştir. Bu nedenle, TCK'nin 206/1. maddesinden hüküm kurulması yasaya aykırıdır ve hüküm bozulmuştur. Yine de, sanık hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesine göre zamanaşımı süresi geçmiş olduğu tespit edilmiştir ve İDARİ PARA CEZASI VERİLMEMESİNE karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak TCK'nin 206/1. maddesi (resmi belge düzenlemesinde yalan beyanda bulunma suçu) ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi (kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahati) geçmektedir.
11. Ceza Dairesi         2017/3948 E.  ,  2019/3960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    ...... görevlilerince yapılan rutin kontroller sırasında, hareketlerinden şüphelenilen sanığa kimliği sorulduğunda, kimlik belgesinin yanında olmadığını söyleyerek eniştesinin ismini ve kimlik bilgilerini verdiği, sanığın bu kişi olmadığının anlaşılması üzerine kaçmaya başladığı ve kolluk görevlilerince yakalandığı ve gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği olayda; yakalama tutanağının sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve ismini verdiği kişi adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK"nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nin 206/1. maddesinden hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 11/02/2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 16/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.