Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/973
Karar No: 2021/708
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/973 Esas 2021/708 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/973 E.  ,  2021/708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki eşya iadesi, ecr-i misal, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz talebinde bulunan davalı vekili gelmedi. Davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı yüklenici sözleşmenin kendileri tarafından haklı olarak feshedildiğinden bahisle davalı iş sahibinin elinde kalan ekipmanlarının iadesini, malzemeler için 3. kişilere ödenen kira bedelinin tahsilini ve davalının sebepsiz zenginleşmesi nedeni ile uğradıkları maddi ve manevi tazminatın tazminini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı iş sahibi vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı iş sahibi vekili kararı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- HMK’nın 26. maddesinde; "(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklinde taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiştir. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ilk anlam; tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukukî sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ikinci anlam ise; tarafın talebinden fazlasına mahkemece karar verilememesidir (HMK m. 26). Taleple bağlılık ilkesine yüklenen bu anlam aynı zamanda 24. maddede ifade edilen “Tasarruf ilkesi” ve 25. maddesinde yer alan “Taraflarca getirilme ilkesi” ile de bağlantılı ve uyumludur. Nihayet taleple bağlılık ilkesinin bir diğer anlamı ise; çok istisnai hâller dışında hâkimin talep edilenin dışında, farklı bir şeye karar verememesidir. Talep edilenden farklı bir şeye karar verememe, dilekçenin talep sonucu kısmı ile verilen hükmün sonuç kısmının karşılaştırılması suretiyle tespit edilir. Bununla birlikte taleple bağlı olma, yargılama sonucunda davacının talep ettiği haktan daha azına sahip olduğunun belirlenmesi durumunda uygulanmaz (HMK m. 26). Talepten azına karar verme “Çoğun içinde az da vardır” esasına dayanmaktadır. Bu kural ise davacının talep sonucu ile aynı nitelikte olan daha azına karar vermeyi ifade etmektedir.
    Yapılan açıklamalar karşısında somut olay incelendiğinde; davacı yüklenici dava dilekçesinde, sözleşmenin kendileri tarafından haklı olarak feshedildiğini, sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği işler için kullanılan ekipmanların davalı iş sahibi elinde kaldığını ve iade edilmediğini belirterek ekipmanların iadesini, ekipmanlar için 3. kişilere ödenen 67.000,00 TL kira bedelinin KDV’si ile birlikte tahsilini, ekipmanları kullanan davalının sebepsiz zenginleşmesi nedeni ile oluşan maddi zararlar ile uğranılan manevi zararların tazminini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile de 67.000,00 TL olarak talep edilen 3. kişilere ödenen kira bedelini, 105.846,00 TL olarak ıslah ettiklerini ve ekipmanların davalı tarafından kullanılmasından kaynaklı maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini belirterek 3. kişilere ödenen kira bedeli 105.846,00 TL’nin tahsili ile 5.000,00 TL manevi tazminatın tazminini talep ettiklerini beyan etmiştir. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde; davacının hem 3. kişilere ödenen kira bedelini hem de davalının ekipmanları kullandığı süre boyunca işleyen kira bedelinin tahsilinin talep edildiği belirtilse de dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve dosya kapsamındaki beyan dilekçelerinden davacının, davalının ekipmanları kullandığı süre boyunca işleyen kira bedelini içerir bir talebi olmadığı gibi dava dilekçesinde talep edilen ekipmanların davalı tarafından kullanılmasından kaynaklı sebepsiz zenginleşme nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini taleplerinden de feragat edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece talep edilmeyen haksız kullanım bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Bu durumdamahkemece yapılacak iş davanın kısmen kabulü ile ekipmanların iadesine, davacının 3. kişilere ödenen kira bedeli talebi ile manevi tazminat talebinin reddine, sebepsiz zenginleşme nedeni ile talep edilen haksız kazanç talebinin feragat nedeni ile reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde haksız kullanım bedeline de hükmedilmesi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 18.02.2020 tarih ve 2019/543 Esas, 2020/260 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 07.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi