5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/10304 Karar No: 2020/91 Karar Tarihi: 13.01.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/10304 Esas 2020/91 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir dava sonucunda, Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası hakkında, davanın kabulüne karar verildi. Ancak verilen karar Yargıtay tarafından incelendi ve uyulmasına karar verildi. Ancak bozma kararının tam olarak yerine getirilmediği için dava yeniden açılmadı. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve 4650 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerdir.
5. Hukuk Dairesi 2019/10304 E. , 2020/91 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ve davalı ... Telekomünikasyon A.Ş. vekilleri ile davalı ... tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve davalı ... Telekomünikasyon A.Ş. vekilleri ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 1-Bozma ilamında; İlk kararın davacı idare ve davalılardan Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından temyiz edildiği, ilk kararda tespit edilen yapı bedelinin, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleştiği ve bu bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden fazlaya hükmedilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba yatırıldığı ve bu nedenle bedelinin hak sahibine karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)3 numaralı bendinde yer alan (33.549,97) rakamlarının çıkartılarak, yerine (20.671,67) rakamlarının yazılmasına, b)5 numaralı bendinin 3. paragrafında yer alan (karar tarihi (23/01/2019) ) ibaresinin çıkartılarak, yerine (kararın kesinleşmesine) kelimelerinin eklenmesine, c)Vekalet ücretine ilişkin (13) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.