Esas No: 2020/6780
Karar No: 2021/4772
Karar Tarihi: 25.10.2021
Danıştay 8. Daire 2020/6780 Esas 2021/4772 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6780
Karar No : 2021/4772
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Üniversitesi Hastanesinde ortodonti uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, uzmanlık belgesinin iptaline ilişkin işleme yapmış olduğu düzeltme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hem Bulgaristan vatandaşı olan davacının 2014 yılı Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı'na girmek için başvuru yapacağı esnada kılavuzun ikinci madde 5.7'ye göre uygun olanın işaretleneceği, bu tercihlerde ise; "Genel kontenjandan yararlanmak istiyorum" "Yabancı Uyruklu kontenjanlardan yararlanmak istiyorum" ibarelerinin yer alması üzerine davacının "Yabancı Uyruklu kontenjanlardan yararlanmak istiyorum" seçeneğini işaretleyerek tercihlerini yaptığı ve bu kapsamda ... Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimi almaya hak kazandığı, uzmanlık eğitimini başarı ile tamamladığı, 2014 yılında ÖSYM tarafından ilan edilen kılavuzdaki açıklama ve kurallar doğrultusunda hareket ettiği, kendisinin hatalı bir beyanı veya yanlış bilgilendirmesinin söz konusu olmadığı, söz konusu kılavuzun sınav takvimine ilişkin hususları haricinde içeriğinin daha çok davalı idarece belirlenmekte ve onaylanmakta olduğu, davalı idare ve ÖSYM Başkanlığından kaynaklanan bir uygulamadan dolayı davacının sorumlu tutulamayacağı, ilgili kılavuzun ait olduğu dönem boyunca yürürlükte kaldığı ve hakkında açılmış herhangi bir dava bulunmadığı, 2014 yılında yayımlanan kılavuz hükümlerinin mevzuata aykırılığı gerekçe gösterilerek uzun bir süre emek harcayarak uzmanlık eğitimini tamamlayan ve bitirme sınavında da başarılı olan davacının uzmanlık belgesinin iptal edilmesinin hakkaniyete ve hukuki güvenlik ilkesine uygun olmadığı, uzmanlık belgesinin iptaline ilişkin işleme yapmış olduğu düzeltme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Türk vatandaşı olan diş hekimlerinin yabancı uyruklu kontenjanına yerleştirilmesi yapılarak uzmanlık eğitimi alamayacağı, uyruğundan birisi Türk vatandaşlığı olan kişinin yabancı uyruklu statüsünde kabul edilmesine ve uzmanlık eğitimi almasına kanunen imkan bulunmadığı, tesis edilen işlemin mevzuata ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde tahdidi olarak belirtilen konular arasında olmayan dava konusu isteme ilişkin kararın temyiz kanun yolu incelemesinin hukuken mümkün olmadığı görüldüğünden, istemin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık, ... Üniversitesi Hastanesinde ortodonti uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, uzmanlık belgesinin iptaline ilişkin işleme yapmış olduğu düzeltme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesi'nin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3- Artan posta avansının istemleri halinde taraflara iadesine,
25/10/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, ... Üniversitesi Hastanesinde ortodonti uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, uzmanlık belgesinin iptaline ilişkin işleme yapmış olduğu düzeltme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabati San'atlarının Tarzi İcrasına Dair Kanun'un 1.maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.
" hükmü, 8.maddesinde; "Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olmalıdır." hükmü yer almaktadır.
26/04/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin "Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarının sonuçları, yerleştirme ve uzmanlık eğitimine başlama" başlıklı 13.maddesinin 1.fıkrasında; "Tıpta uzmanlık eğitimi yapabilmek için tabip ya da tıp dışı meslek mensubu olarak eczacı, kimyager veya veteriner olmak; diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi yapabilmek için diş tabibi olmak; yan dal uzmanlık eğitimi yapabilmek için yan dalın bağlı olduğu ana dalda uzman olmak şarttır. Uzmanlık öğrencisi adayı çizelgelerde belirtilen uzmanlık dallarında eğitim veren programlara ÖSYM tarafından yerleştirilir." hükmü, aynı maddenin 8.fıkrasında; "ÖSYM tarafından programlara yerleştirilenlerin ataması kurumların kendi mevzuatınca program yöneticisinin bulunduğu birime göre yapılır." hükmü, aynı maddenin 9.fıkrasında; "Yerleştirildikleri kurumun atama şartlarını taşımaksızın sınava girip bir programa yerleştirilmiş olanlar uzmanlık eğitimine başlatılmazlar. Şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile uzmanlık eğitimi sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybedenlerin uzmanlık eğitimine son verilir." hükmü, "Yabancı uyrukluların uzmanlık eğitimi" başlıklı 14.maddesinde; "(1) Yabancı uyruklular; a) Kurumlarda yabancı uyruklulara ayrılan kontenjan bulunması, b) Ana dal uzmanlık eğitimi yapmak için Türkiye’deki tıp veya diş hekimliği fakültelerinin birinden mezun olunması veya yabancı ülkelerdeki bu fakültelerin birinden mezun olup YÖK’ten denklik belgesi alınmış olması; yan dal uzmanlık eğitimi yapmak için Türkiye’deki uzmanlık eğitimi veren kurumlardan uzmanlık belgesi alınmış olunması veya 23, 24 ve 25 inci maddeler çerçevesinde Bakanlıkça verilmiş bir denklik belgesine sahip olunması, c) Türkiye’de uzmanlık eğitimi yapmalarına engel hallerinin bulunmaması, ç) Türkiye’de ikametlerine izin verilmiş olması, d) Uzmanlık eğitimi süresince kendilerine burs verileceğini veya Türkiye’deki giderlerinin karşılanacağını belirten bir belgenin sunulması, e) Uzmanlık eğitimine giriş sınavlarında ilgili programa yerleştirilmiş olunması, kaydıyla uzmanlık eğitimine kabul edilir. (2) Yabancı uyruklular ayrıca mesleki konuları izleyebilecek derecede Türkçe bildiklerini ölçmek amacıyla Kurulun belirleyeceği bir kuruluş tarafından yapılan Türkçe dil bilgisi sınavında başarılı olduklarına dair belgeleri, uzmanlık eğitimine başladıkları tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde sunmak zorundadır. Aksi takdirde bu kişilerin uzmanlık öğrenciliği ile ilişikleri kesilir. Türkiye’deki tıp ve diş hekimliği fakültelerinin Türkçe bölümlerinden mezun olanlarda, Türkçe dil bilgisi başarı belgesi aranmaz. (3) Usulüne göre yürürlüğe konulan uluslararası antlaşmalarla yabancı ülkelere ayrılan kontenjanlar hariç olmak üzere, uzmanlık eğitimi yapmak isteyen yabancı uyruklulara, uzmanlık öğrenciliği kontenjanlarının %10’una kadar ilave kontenjan ayrılabilir. (4) Türkiye’de yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimi görmekte iken Türk uyruğuna geçenlerin uzmanlık eğitimi, eğitime başladıkları statüde devam eder." hükmü, "Uzmanlık eğitiminin takibi ve değerlendirilmesi" başlıklı 17.maddesinde; "(1) Eğitim kurumları, program yöneticisi koordinasyonunda yeni başlayan uzmanlık öğrencisine, kuruma adaptasyon için kurumu tanıtıcı bilgiler verir, kanuni sorumlulukları, mesleki gelişimi, iletişim ve deontoloji ile ilgili uyum programları düzenler. (2) Uzmanlık eğitiminin takibi ve değerlendirilmesi Bakanlık tarafından elektronik ağ ortamı kullanılarak kurulan UETS çerçevesinde yapılır..." hükmü yer almaktadır.
Yine anılan Yönetmeliğin "Uzmanlık belgelerinin düzenlenmesi ve tescili" başlıklı 22.maddesinde; uzmanlık eğitimini bitirme sınavı sonuçlarının, uzmanlığın tescili için gerekli olan belgelerle birlikte en geç onbeş gün içinde, programın bağlı olduğu kurum yöneticisi tarafından Bakanlığa gönderileceği, uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanların uzmanlık belgelerinin
Bakanlıkça düzenlenerek tescil edileceği uzmanlık eğitiminin bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde Bakanlıkça tescil işleminin yapılamayacağı, yapılmış ise iptal edileceği; "Uzmanlık yetkisinin kullanılması" başlıklı 27. maddesinde ise; bu Yönetmelik hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanların hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamayacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına hem de Bulgaristan vatandaşlığına sahip olduğu, 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olduktan sonra 2014 yılı İlkbahar Dönemi Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavında başarılı olarak "yabancı uyruklu" kontenjanından ... Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalına yerleştirildiği, uzmanlık eğitimini 07/12/2018 tarihinde tamamladığı, 18/12/2018 tarihinde davalı idare tarafından uzmanlık belgesinin tescil edildiği, 08/01/2019 tarihinde ... Üniversitesi Hastanesinde ortodonti uzmanı olarak göreve başladığı, Sağlık Bakanlığının resmi internet sitesi doktor bilgi bankası sayfasında uzmanlık bilgilerinin bulunmadığının 22/03/2019 tarihinde öğrenilmesi üzerine 27/03/2019 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunarak uzmanlık belgesinin iptaline ilişkin işlemin düzeltilmesinin talep edildiği, başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere; tıp veya diş hekimliğinde uzman olabilmek için gereken eğitim ve öğretimini tamamlayarak, tıp bilimi dallarından birinde sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanların, bu unvan ve yetkisinin kullanılabilmesi için zorunlu olan uzmanlık tescil belgesinin verilmemesi yolunda tesis edilen işlemlerin, ilgililerin uzmanlaştıkları dalda çalışmalarını engelleyeceği görülmektedir.
Bu durumun ise; ilgililerin aldıkları uzmanlık eğitimi uyarınca "uzman unvan ve yetkisini" süresiz olarak kullanamaması sonucunu doğurarak bu unvan ve yetkiyle mesleğini icra edememesine neden olacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesi kapsamında olduğu kabulü ile davalı idarenin temyiz isteminin esastan incelenerek karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.