19. Hukuk Dairesi 2016/14191 E. , 2017/4132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tük. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili,müvekkili ...’ın davalı bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, diğer müvekkili ...’ın ise bu kredi kartına bağlı ek kartının bulunduğunu, ek kart sahibi olan müvekkilinin 16 Mayıs 2010 ile 22 Mayıs 2010 arasında yurt dışına çıkış yaptığını, karta ilişkin 10.659,29 TL.lik son hesap özetini aldıklarında kendileri tarafından yapılmayan harcamaları fark ettiklerini,bu durumu davalı bankaya bildirdiklerini, icra tehdidi ile karşılaşmamak için hesap özetinde belirtilen ödemeleri davalı bankaya yaptıklarını, kimlik kullanımı ya da şifre kullanım zorunluluğu yurt dışında da sağlanmış olsaydı kredi kartından harcama yapılamayacağını, davalı bankanın gerekli ve yeterli önlemleri almadığını belirterek müvekkilinin yaptığı 19.256,48 TL ödemenin tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kart kullanımlarının kayıp çalıntı ihbarından önce yapıldığını, davacının kendi ihmali ile kartın kaybolmasına sebebiyet verdiğini, kanunen kendisine yüklenmiş olan bildirim sorumluluğunu da yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya tahsis edilen kredi kartının çipli kart olmasına karşılık davaya konu olan harcamaların tümünün şifre kullanılmadan imza karşılığı gerçekleştirilmiş olduğu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 17. Maddesi uyarınca üye işyerleri kredi kartları hamilinin imza ile işlem yapması halinde karttaki bilgiler ile kart sahibinin kimlik bilgileri ile karttaki imza ile slipteki imzaların benzer olduğunu kontrol ettiğini ispatlama yükümlülüğü altında olduğu, üye işyerlerinin o yükümlülüğü yerine getirdiğine dair dosyada her hangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu kontrollerin yapılmaması sebebiyle oluşan zararların üye işyerlerinin sorumluluğu kapsamında olacağı,bilirkişi raporuna göre slip üzerindeki imzaların davacı ... ve ...’a ait olmadığının belirlendiği,davalı banka tarafından ters ibraz süreci çalıştırılmayarak üzerine düşen yükümlülüklerin davalı banka tarafından yerine getirilmemiş olduğu, davacıların slip üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadıklarını ispatlamış bulunduğu,davacıya ait ek kart ile yapılan harcamalarda davacının her hangi bir kusuru olmaksızın davalı bankanın ek kart nedeniyle yapılan harcamaları tahsil etmiş olması nedeniyle davacının kendisi tarafından yapılmayan harcamaları ödemekle yükümlü olmadığı, davalı bankanın yapılan haksız ödemede kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... yönünden her hangi bir ödeme yapılmamış olduğundan açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı taraf harcama belgelerindeki imzayı inkar etmiştir. Sağlıklı imza incelemesi yapılabilmesi için öncelikle slip asılları getirildikten sonra, ihtilafsız döneme ait (sözleşme tarihinden önce) samimi imzaların ilgili yerlerden asılları getirtilerek,dosyanın konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kuruluna tevdi edilip rapor alınması gerekirken, fotokopi üzerinden eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan 5464 Sayılı Yasa’nın 16/1. maddesi “kart hamili kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması için bir kod numarası,şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılması gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak,kartın kaybolması,çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Bu durumda açıklanan hususlar üzerinde durulup bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.