17. Hukuk Dairesi 2019/6514 E. , 2020/7672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının müvekkili şirket nezdinde ... nolu trafik poliçesi ile sigortalı olduğu ve sigorta poliçesine konu ... plaka sayılı aracın maliki olduğunu, davalının maliki olduğu sürücü ... ’in sevk ve idaresindeki araç ile 24.08.2007 tarihinde Nevşehir istikametinden Kayseri istikametine seyri sırasında ... Köyü çıkışına geldiğinde önünde aynı yönde seyreden ve sürücü ... ’ın kullandığı ... plaka sayılı kamyona arkadan çarpması sonucunda meydana gelen kaza sebebiyle ağır şekilde yaralanan ...,... ’a maluliyet tutarı olan 36.536,11 TL tazminat ödendiğini, sigorta sözleşmesi genel şartları gereği alkollü araç kullanımı nedeniyle müvekkili şirketçe ödenen tazminatın rücu/geri isteme hakkı doğduğunu, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, vaki itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle; davanın kabulü ile davalının Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12281 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; aynı kazada yaralanan ...,... ’ın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/527 Esas sayılı dosyası üzerinden tazminat davasını açtığını, taraflar arasında yapılan anlaşma sonucu maluliyet tutarı olan 83.000,00 TL tazminat ödendiğini, sigorta sözleşmesi genel şartları gereği alkollü araç kullanımı nedeniyle müvekkili şirketçe ödenen tazminatın rücu/geri isteme hakkı doğduğunu, bu nedenle davalı aleyhine Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7045 sayılı dosyasıyla yaptıkları takibin, davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; Karayolunda araç kullanabilmek için yasal alkol sınırının 0.50 promil olduğunu, sürücü ... ’ın yapılan muayenesinde alkollü olduğu belirtilmesine karşın 0.50 promilin üzerinde alkollü olduğuna dair herhangi bir ölçümün yapılmadığını dolayısıyla sürücünün yasal sınırın üzerinde alkol aldığına dair bir ölçüm yapılmadığından aksini gösterir bir delilin bulunmadığını bu sebeple davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlıkta her nekadar ... Plaka sayılı aracın alkollü olarak kullanıldığı ve araç sürücüsünün 8/8 asli ve tam kusurlu olduğu dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olsa da, gerek alınan bilirkişi raporları, gerekse kaza tutanağı, gerekse T.C. Erciyes Üniversitesi Rektörlüğünün cevabi yazısında davalının alkol raporunun bulunmadığı belirtildiği, alkolün kaç promil olduğu ve oranı belli olmadığından kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiğinden söz edilemeyeceği, kaza yapanın salt alkolün etkisi ile kaza yaptığını ıspatlamak davacı ... şirketine ait olduğu, nitekim alınan bilirkişi raporunda kazanın sırf alkolün etkisiyle olup olmadığı yönünde dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre tespitinin yapılamadığı yönünde rapor verildiği, kazanın sırf alkolün etkisinde olduğunu bu nedenle ispat yükü kendisine düşen davacı tarafça ispatlanamadığı, alkollü araç kullanma ile riziko arasında illiyet bağının bulunmadığı alınan raporlarla dosya kapsamında sabit olduğu, rücu şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının asıl dava ile birleşen dava dosyaları üzerinden açtığı sübut bulmayan davaların ayrı ayrı reddine
karar verilmiş; hükme karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi"nce; asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1b.1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 64,40 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.