Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4984
Karar No: 2019/6221
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4984 Esas 2019/6221 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4984 E.  ,  2019/6221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 04.05.2018 tarih ve 2017/648-2018/482 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında sermaye piyasası araçları alım satımına ilişkin aracılık sözleşmesi düzenlendiğini, davacının değişik tarihlerde davalı şirkete toplam 40.000.- TL para yatırdığını, bu hususun Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/142 E. – 2008/62 K. sayılı dosyası ile sabit olduğunu, davalı çalışanı ..."un davacı adına dilekçeler yazarak belirli kişilere havale yapmak suretiyle davacının paralarını mal edindiğini, davalı şirketin BK 99/II ve 100. maddesi gereğince istihdam ettiği kişinin verdiği zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000,00 TL"nin 15.08.2002 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 09.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 19.415,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının 40.000,00 TL para yatırdığı yönündeki beyanının soyut olduğunu, davacının hesabından sürekli haberdar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalı çalışanı ..."un ceza davasında davacıdan elden 17.000,00 TL aldığını ikrar ettiği, her ne kadar bu bedeli 30.000,00 TL olarak iade ettiğini beyan etmişse de parayı ödediğine ilişkin yazılı bir delil bulunmadığı, davalının çalışanın eyleminden 818 sayılı BK"nın 100. maddesi gereğince sorumlu olduğu, iddianame tarihinin 2003 olduğu buna karşın ıslah dilekçesinin BK 125"te düzenlenen 10 yıllık ve 765 sayılı yasada düzenlenen 5 yıllık zamanaşımından sonra 2018 tarihinde verildiği bu itibarla ıslah ile yükseltilen kısmın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL"nin 01/02/2002, 1.415,00 TL"nin 15/08/2002, 500,00 TL"nin 07/01/2003 ve 7.585,00 TL"nin 31/12/2002 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin davanın kabulüne karar verilen miktara yönelik bütün temyiz itirazlarının ve davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı HUMK 84. maddesi de aynı mahiyettedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E.- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebebe dayanırsa dayansın bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece bozmadan sonra ıslah mümkün olmadığı gerekçesiyle ıslah dilekçesi ile arttırılan kısma yönelik talebin reddi gerekirken zamanaşımı nedeniyle bu kısmın reddine karar verilmesi hatalı ise de sonuçta ıslah ile arttırılan kısma yönelik talebin reddi doğru olduğundan mahkeme kararının HUMK"nın 438. maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davanın kabulüne karar verilen miktara yönelik bütün temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi