Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4941
Karar No: 2019/493
Karar Tarihi: 17.01.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4941 Esas 2019/493 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının satış vaadi sözleşmesiyle kendisine miras hakkı ve hisselerini sattığını ve taşınmaz bedellerini ödediğini beyan ederek tapu kayıtlarının iptal edilmesi ve adına tescillenmesi talebinde bulunmuştur. Davalı ise satış bedeli almadığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın bir kısmının kabulüne bir kısmının reddine karar vermiştir. Davacı vekili, hüküm temyiz etmiştir. Yargıtay ise, sözleşmede yer alan taşınmazların tamamının aynı ilde kayıtlı olup olmadığı hususunun araştırılmadığına dikkat çekerek, tapu kütüğü sayfalarının dosyaya getirtilmesi gerektiğini belirterek mahkemenin kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri: Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi doğrultusunda Türk Borçlar Kanunu ve Tapu Kanunu gereğince tapu iptali ve tescil talebi incelenmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/4941 E.  ,  2019/493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2017 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Rıfat ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalının düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile muris babalarından intikal etmiş toplam 6 adet taşınmazda bulunan miras hak ve hisselerini kendisine satmayı vadettiğini, taşınmaz bedellerinin davalıya nakden ödediğini beyanla, dava konusu taşınmazlarda davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, davacıdan satış bedeli almadığını, elinden zorla taahhütname alındığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu 4784, 5185, 5191, 5192 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne; 5193 ve 5194 parsel sayılı taşınmazların satış vaadi sözleşmesine konu olmadığı gerekçesiyle, bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olaya gelince; davacı vekilince tanzim edilen dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların daha önce Merkez ilçesine bağlı iken daha sonra ... ilçesine bağlandığı beyanın yer aldığı, 13.07.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, dava konusu 5193 ve 5194 parsel sayılı taşınmazların satış vaadi sözleşmesine konu 5062 ve 4111 parsel sayılı taşınmazlar ile aynı olup olmadığı yönünde dosyada bir kaydın yer almadığı, bu yöndeki eksikliğin ikmalinin mahkemenin takdirlerinde olacağı hususunun belirtildiği, 31.03.2005 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, dava konusu taşınmazların tamamının ... ili, Merkez ilçesinde kayıtlı olduğunun yazıldığı, dosyaya celbedilen ve tarafların murisine ait taşınmazlara ait tapu kayıtlarında taşınmazların ... ilçesinde kayıtlı olduğu bilgisinin yer aldığı, sözleşmede yer alan 4111 ve 5062 parsel sayılı taşınmazların parsel numaralarının değişip değişmediği yönünde bir araştırmanın mahkemece yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, satış vaadi sözleşmesinde yer alan 4111 ve 5062 parsel sayılı taşınmazların, davaya konu edilen 5193 ve 5194 parsel sayılı taşınmazlarla aynı olup olmadığının tespit edilebilmesi için 5193 ve 5194 parsel sayılı taşınmazların intikallerini gösterir şekilde tapu kütük sayfalarının dosyaya getirtilmesi, anılan eksiklik giderildikten sonra, bu taşınmazlar yönünden işin esasına yönelik bir hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi