Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6967
Karar No: 2019/5392
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/6967 Esas 2019/5392 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/6967 E.  ,  2019/5392 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/03/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:


    YARGITAY KARARI


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı şirket bünyesinde 11/11/2008 tarihinden iş akdinin dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir şekilde feshedildiği 18/12/2014 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketin Almanya"da halka açık bir kuruluş olan Metro Grup"un Türkiye"deki iştiraki olan bir gayrimenkul yatırım şirketi olduğunu, davalı şirketin ortaklık yapısının %100 yabancı sermayeden oluştuğunu, davacının davalı şirkete ait merkez ofiste genel müdür ünvanı ile şirkette çalışmakta iken davalı şirket tarafından müvekiline çekilen ihtarname ile iş akdinin İş Kanununun 17.maddesi gereğince 8 haftalık bildirim süresine ait ücreti peşin ödenerek derhal hüküm doğurmak üzere feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilin işveren vekili konumunda olduğunu ve iş güvencesi kapsamında olmadığını, müvekkilinin çalıştığı dönemde genel müdür ünvanıyla işletmenin bütününü sevk ve idare ettiğini, işçileri işe alma ve işten çıkarma yetkisine haiz olduğunu ileri sürerek, ihbar tazminatı farkı ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının davalı şirkette yönetim kurulu başkanı ve A grubu imza yetkilisi olarak üst düzey yöneticilik yaptığını, davacının hizmet sözleşmesi 18/12/2014 tarihi itibariyle müvekkilini tarafından haklı sebeple ve güvenin sarsılması nedeniyle sona erdirildiğini, davacının aynı zamanda şirket ortağı ve işveren olduğunu, bu yetkilerle donatılmış birinin İş Kanununa tabi olamayacağını, zaten kendisinin de taleplerini Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununa göre yönelttiğini savunarak, görevsizlik kararı verilmesi ile belirli alacak olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açılmış bulunan taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalı şirkette A grubu imza sahibi olduğu, işçi alma ve işçi çıkartma yetkisinin bulunduğu, şirketi borç ve ipotek altına sokma veya gayrimenkul alma veya satma yetkisinin bulunduğu, şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, böylece davanın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 2016/23468 E. 2016/19543 K. ve 08/11/2016 tarihli ilamı ile özetle, taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin varlığı olduğu ve dosya içeriği değerlendirmeye tabi tutularak dava konusu istekler hakkında bir karar verilmesi gerektiği, gerekçesi ile karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş dosya kapsamı ile bilirkişi raporuna dayanılarak iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan fesh edildiği, davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, ikramiye alacağnın dava açıldıktan sonra ödenmekle konusuz kaldığı, kötiniyetli fesih iddiası ispatlanmadığından kötüniyet tazminatına yönelilk talebin reddi gerektiği, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Karar başlığında dava tarihinin 29/04/2015 yerine, bozmadan sonra UYAP"a kayıt tarihi olan 26/12/2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı ihtilaflıdır.
    Mahkemenin ilk kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 016/23468 E. 2016/19543 K. ve 08/11/2016 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili ıslah yolu ile ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatlarına yönelik talep miktarlarını artırmış ve Mahkemece bu ıslaha değer verilmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın  değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
    Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi "İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı" hükmünü içermektedir.
    Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “ Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı vekilinin bozmadan sonra yaptığı ıslaha değer verilerek karar verilmesi HMK.nun 177/1. maddesinin “Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK. nın  değiştirilmesine gerek olmadığına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı YİBK” karşısında isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4- Davaya konu ikramiye alacağı davalı işverence davanın açılmasından sonra ödenmiş olmakla, talep hakkında konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması yerindedir. Ancak yargılama sırasında yapılan ödemenin yargılama gideri ve vekalet ücretinde davacı lehine değerlendirilmemesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi