12. Hukuk Dairesi 2016/6495 E. , 2016/24084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklılar tarafından borçlu hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu, icra mahkemesine başvurarak, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İİK"nun 82.maddesinin ....fıkrasının .... bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Zira asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmazının bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu değildir.
Somut olayda, mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın içerisine girilmeksizin, dışarıdan yapılan gözlemle ve etraftan alınan bilgilere dayanılarak şikayete konu meskenin değerinin belirlendiği bildirilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, mahkemece, yeniden keşif icra edilerek meskeniyet şikayetine konu taşınmazın içerisine de girilmek suretiyle evin gerçek değerinin tespiti için bilirkişiden ikinci bir rapor alınmalı, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; şikayete konu meskenin değerinin 147.675 TL olduğu, borçlunun haline uygun meskenin ise 145.000 TL"ye alınabileceği belirlendiğine göre, şikayetin kısmen kabulü ile mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli 145.000 TL"nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği 145.000 TL"den az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin tümden kabulüne ilişkin hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.