Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9051 Esas 2019/485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9051
Karar No: 2019/485
Karar Tarihi: 17.01.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9051 Esas 2019/485 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 843 ada 1, 2, 5, 6, 10, 11, 12, 67, 85, 86 ve 88 parsel sayılı taşınmazların tapu kütüğünde mevcut olan \"... Vakfı\" şerhinin tapudan terkinini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek depo edilen taviz bedelinin davalıya ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, Yargıtay Daire kararı doğrultusunda bu karar bozulmuştur. Sonrasında güncel tapu kayıtları incelenmiş ve davacı adına kayıtlı olmayan ve üzerinde vakıf şerhi bulunmayan taşınmazlar yönünden dava reddedilmeli; işlerliğini yitirip pasif hale gelenler yönünden ise gittiği taşınmazlar tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. 5737 sayılı Tapu Kanunu'nun 18. maddesine göre, taşınmazların taviz bedeli belirlenirken tarih esas alınır ve kamulaştırmalarda kamulaştırma bedeli, ortaklıklarda ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satılanlarda satış bedeli esas alınır.
14. Hukuk Dairesi         2016/9051 E.  ,  2019/485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.06.2000 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, dava konusu 843 ada 1, 2, 5, 6, 10, 11, 12, 67, 85, 86 ve 88 parsel sayılı taşınmazların tapu kütüğünün nev"i kısmında mevcut bulunan "... Vakfı" şerhinin tapudan terkinini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hak düşürücü süre yönünden davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce uzman bilirkişilerden rapor alınarak davanın esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
    Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda mahkemece, uzman bilirkişilerden yeniden rapor alınmıştır. Prof. Dr...., Prof Dr. ... ve Prof. ... tarafından düzenlenen 01.11.2007 tarihli rapor ve 26.11.2008 tarihli ek raporlarda; dava konusu vakfın sahih vakıf olduğu, taşınmazlar üzerindeki vakıf şerhinin ancak taviz bedeli ödenmek suretiyle terkin edilebileceği belirtildiğinden, mahkemece bu gerekçeyle davanın kısmen kabulüne; depo edilen taviz bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiş, davalı ... İdaresi vekili ve davacı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 28.06.2010 tarihli, 2010/5031-7298 Esas-Karar sayılı ilamıyla; “1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak; dava konusu taşınmazlar 843 ada 1, 2, 5, 6, 10, 11, 12, 67, 85, 86 ve 88 sayılı parseller olup imar uygulaması ile bu parsellerden oluşan yeni imar parsellerinin tapu kayıtları belirlenip belediyenin üçüncü kişilere satarak mülkiyetinden çıkarttığı parseller hakkındaki davanın reddine karar verilmesi, belediye üzerinde kalan diğer tüm parseller yönünden infaza olanaklı biçimde hüküm kurulması gerekir.
    27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Yasanın 18. maddesi; ‘tapu kayıtlarında, icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar, işlem tarihindeki emlak vergisi değerinin yüzde onu oranında taviz bedeli alınarak serbest tasarrufa terk edilir......taviz bedelinin hesaplanmasında ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satılanlarda satış bedeli, kamulaştırmalarda ise kamulaştırma bedeli esas alınır...’ şeklinde düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmazların taviz bedelinin belirlenmesi için bu hükme uygun olarak 07.06.2000 olan dava tarihi esas alınarak yapılacak araştırma ve uzman bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek taviz bedeli depo edildikten sonra neticesine göre bir karar vermek gerekirken 5737 sayılı Yasanın 18. maddesine uygun bulunmayan yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; dava konusu vakıf ismi ‘... Vakfı’ olduğu halde hüküm fıkrasında ‘... Vakfı’ şeklinde yazılması ve 4872 ada 37 sayılı parsel yönünden çelişkili karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkemece verilen karar bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 4870 ada 1; 4871 ada 6, 9, 15, 16, 17, 24; 4872 ada 27, 31, 39; 3554 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12; 3562 ada 2, 3564 ada 7, 9, 10, 12, 13; 3565 ada 2; 3566 ada 2; 3567 ada 2, 3, 4, 5, 12, 13; 3569 ada 1; 6970 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan "Gülük Şemsettin Vakfı" şerhinin silinmesine, karar kesinleştiğinde davalı tarafın talebi halinde mahkeme veznesine depo edilen paranın 3.349,34TL"sinin ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu 4871 ada 24 parsel sayılı taşınmazın dava dışı 3. kişi adına tapuda kayıtlı olduğu; 4871 ada 15 parsel; 4872 ada 31 parsel; 3554 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 parseller; 3562 ada 2 parsel; 3564 ada 7, 9, 10, 12, 13 parseller; 3565 ada 2 parsel; 3566 ada 2 parsel; 3567 ada 2, 3, 4, 5, 12, 13 parseller; 3569 ada 1 parsel; 6970 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında vakıf şerhinin bulunmadığı; 4872 ada 27 ve 39 parsel sayılı taşınmazların ise tapu kayıtlarının kapatıldığı, pasif hale geldiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, anılan taşınmazlardan davacı adına tapuda kayıtlı olmayan ve üzerinde vakıf şerhi bulunmayanlar yönünden dava reddedilmeli; işlerliğini yitirip pasif hale gelenler yönünden ise gittiği taşınmazlar tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.