Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6825 Esas 2020/947 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6825
Karar No: 2020/947
Karar Tarihi: 11.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6825 Esas 2020/947 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olan bir sanığı suçlu buldu. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Hüküm, kanunda öngörülen suç tipine uygun olarak verildi. Ancak, sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanacak şekilde çektirilmesi, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerektiği halde uygulama maddesi olarak yanlış kanun maddelerinin gösterilmesi nedeniyle hüküm bozuldu. Bu nedenle, hükümden ilgili kanun maddelerinin çıkartılması ile diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 58/6-7, 63, 5271 sayılı CMK'nın 302/1, 303/1-c, 304. madde.
16. Ceza Dairesi         2019/6825 E.  ,  2020/947 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK" nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 58/6-7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyete ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilirken uygulama maddesi olarak anılan Kanunun 58/6, 7 maddesinin gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yedinci fıkrasından "maddesi delaletiyle TCK’nin 58/6-7. ve 5237 Sayılı TCK’nın 58/6,7 maddesi ve" ibarelerinin çıkartılması ile, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.