Yargıtay - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/738 Esas 2016/4389 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/738
Karar No: 2016/4389
Karar Tarihi: 11.05.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/738 Esas 2016/4389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

9. Ceza Dairesi, bir ağır ceza mahkemesinin verdiği bir kararı incelemiştir. Bu karar, uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılanan sanıklar hakkındadır. Müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin reddedilmesi sonrasında yapılan incelemede, tayin edilen cezaların süresi itibariyle gerekli şartların sağlanmadığı belirtilmiştir. Ancak kanunun 53. maddesi (b) bendi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin iptal kararı hükümde dikkate alınmamıştır. Kararda, diğer itirazların reddedildiği ancak sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasının gözetilmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: CMUK 318, TCK 53. maddesi (b), TCK 192/3.

9. Ceza Dairesi 2016/738 E. , 2016/4389 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi : . Ağır ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Tayin olunan cezaların süresi itibariyle şartları bulunmadığından, sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilerek duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü;
24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin (b) bendi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı hükümde gözetilmemiş ise de; anılan kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık .."ın suça konu esrarın kendisine ait iş yerinde bulunmasından sonra, beyanları ile diğer sanık .."nın suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulunduğu, sanık .."nın ise sanık .."ın soyut beyanı ve muhbir kaynaklı soyut bilgiler dışında aleyhinde delil bulunmadığı aşamada, ikrarıyla kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında TCK"nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.