Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10478
Karar No: 2014/15629
Karar Tarihi: 24.06.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/10478 Esas 2014/15629 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/10478 E.  ,  2014/15629 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, 07.11.2009 tarihli faturaya konu 6599,98 TL tutarlı stent bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, her iki davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Husumet nedeniyle davanın reddine dair önceki hüküm Dairemizin 11.10.2011 gün 2011/6009 esas 2011/13621 karar sayılı ilâmıyla; “...Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Tüzel kişilerin dava ehliyeti, kanuna ve tüzüklerine göre bunun için gerekli organlara sahip olmaları ile başlar. Dava ehliyeti dava şartı olup, mahkemenin, tüzel kişilerin taraf bulunduğu davalarda, tüzel kişinin yetkili organı veya temsilcisi tarafından temsil edilip edilmediğini kendiliğinden gözetmesi gerekir.
    Somut olayda, davanın önce ... Valiliği Sağlık Müdürlüğüne yöneltilip, daha sonra da Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünün davaya dâhil edildiği ve her iki idarenin husumet itirazı karşısında da yazılı biçimde karar tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, davada; hasımda değil hasmın temsilcisinde yanılma söz konusudur. Bu durumda mahkemece, davacıya uygun önel verilerek her iki idarenin gerçek temsilcileri olan... ile ...’na dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesinin sağlanması ve anılan tarafların huzuru ile yargılama yapılıp savunma ve delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma sonrası sürdürülen yargılama sürecinde Kurum ile Sağlık Bakanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek katılımları sağlanmış, dosya içeriğine göre Emekli Sandığı iştirakçisi olan davacıya 06.11.2009 tarihli sevk üzerine ve kalp rahatsızlığı nedeniyle 07.11.2009 tarihinde tanesi 3.055,55 TL olan 2 adet ilaç kaplı stent takılmış, davacı aynı tarihli fatura ile %8 KDV dahil toplam 6.599,98 TL ödemede bulunmuş ve eldeki dava ile de söz konusu tutarın fatura ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Söz konusu tıbbi malzemenin satın alma tarihi itibariyle rayiç bedelinin araştırılması yönünde Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ticaret Odası, tıbbi malzeme satışı yapan kurum ve kuruluşlarla yazışmalar yapılmış, ancak emsal bir değer sunulamamıştır. Biri kardiyoloji uzmanı olmak üzere 3 kişi tarafından düzenlenen 03.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda; rayiç bedele ilişkin bir verinin bulunmadığı, mevcut sağlık durumuna binaen ilaçlı stent kullanılmasının zorunlu olduğunun değerlendirilebileceği ve davacının durumunun ilaçlı stent bedelinin ödenmesini gerektiren halleri düzenleyen Sağlık Uygulama Tebliğinin 7.3.25. maddesinde belirtilen şartlara uygunluk gösterdiği belirtilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve 06.08.2010 gün ve 27664 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”in 21. maddesi ile “Sağlık Uygulama Tebliği”nin “7.3” numaralı maddesine “7.3.25.” maddesiyle ilave edilen şartlar çerçevesinde ilaçlı stent bedelinin Kurumca karşılanacağının öngörülmesi, davaya konu ilaçlı stentlerin kullanılma gerekçelerinin anılan maddede belirtilen şartlara uygun olduğunun bilirkişi raporuyla sabit bulunması, anılan Sağlık Uygulama Tebliğinin 26. Maddesi ile eklenen (1) numaralı listede davaya konu stentlerin birim fiyatlarının 1.018 TL olarak belirtilmesi, KDV dahil toplam bedelin 2.198,88 TL olup bu tutar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde fatura tutarının tahsiline hükmedilmesi, keza faiz başlangıcının da başvuru tarihi yerine fatura tarihi olarak kabul edilmesi isabetsiz bulunmuştur.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının ilk satırı ile (1) no’lu bendinin silinerek yerine “Davanın kısmen kabulü ile 2.198,88 TL’nin başvuru tarihi olan 04.12.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” hükmünün yazılmasına, (3) no’lu bendin 3. Satırının son sözcüğünden sonra gelmek üzere “1.500,00 TL vekalet ücretinin ise davacıdan alınıp davalı Kurumlara verilmesine” hükmünün ilave edilmesine, (4) no’lu bendin 3 ve 4. Satırında yer alan “alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin silinerek yerine “davanın kabul ve ret oranına göre 304,88 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi