4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/34415 Karar No: 2016/4131 Karar Tarihi: 07.03.2016
Tehdit - yaralama - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/34415 Esas 2016/4131 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tehdit, yaralama ve hakaret suçlarından dolayı sanık hakkında verilen hükümlerin temyiz edilemez olduğunu ve bu nedenle sanık hakkında kararın reddedilmesine karar vermiştir. Ancak, sanığın “seni yaşatmayacağım” şeklindeki sözleriyle mağdurunu tehdit ettiği ve bu nedenle tehdit suçunun oluştuğu belirlenmiştir. Suçun manevi öğesi genel kasttan ibaret olduğundan, kasıtlı olarak işlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sanığın öfkesinin suç kastını kaldırmayacağı da belirtilmiştir. Kanunların uygulanması için 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri referans gösterilmiştir.
4. Ceza Dairesi 2013/34415 E. , 2016/4131 K. "İçtihat Metni"
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hakaret ve yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...’ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın katılanı “seni yaşatmayacağım” biçimindeki sözlerle tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.