13. Hukuk Dairesi 2017/6328 E. , 2020/2101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ...Hazır Beton Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ...’ın diğer davalıya ait işyerinde çalışırken iş akdinin feshedildiğini, bunun üzerine davalı ...’ın vekilliğini yapmak için temsilcisi ile görüşme tutanağı ve avukatlık ücret sözleşmesinin imzalandığını, akabinde davalı ...’ın işçilik alacaklarının tahsili için kısmi dava açıldığını, keşide edilen ihtarname ile işverenden 40.226,56.-TL talep edildiğini, tensip tutanağı uyarınca kanıtlar toplanmaya başlandığını ancak ... tarafından alacaklarının tahsil edildiği beyanıyla davadan feragat edildiğini, akdedilen vekalet sözleşmesine göre bilgi dışında işveren ile anlaşılması, azil ve davanın başka bir şekilde sonuçsuz bırakılması halinde sözleşmede hesaplanan alacak miktarının %25’inin vekalet ücreti olarak kararlaştırıldığını, buna göre davalının ödeyeceği akdi vekalet ücreti (40.226,56.-TL %25) olan 10.057,00.-TL ile yapılan yargılama gideri 220,00.-TL ve kısmı dava için karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücreti olan 1.380,00.-TL’dan davalıların sözleşme ve Kanun gereği müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenlerle toplam 11.657,00.-TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı ...Hazır Beton Madencilik Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...’ın yargılama devam ederken kendi iradesi ve tek taraflı beyanı ile işçilik alacaklarını tahsil ettiği gerekçesiyle davadan feragat ettiğini, söz konusu vekalet ve ücret sözleşmesinin davacı avukat ile diğer davalı arasında akdedildiğini, bu nedenlerle kendileri yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, 11.656,64 TL"sinin dava tarihi olan 04/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Hazır Beton Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı, davalı ... vekili olarak diğer davalıya karşı açtığı işçi alacağı davasının sulh ile sonuçlanması nedenine dayalı olarak akdi ve yasal vekalet ücreti ile yaptığı yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı tarafından karşılanan yargılama gideri ile akdi vekalet ücreti ve yasal vekalet ücreti toplamı olarak 11.656,64 TL"sının dava tarihi olan 04/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.6.1960 tarihli, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamla "İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanununun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur.... Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile iş sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir...Özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca, alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.... Akdi vekalet ücretinin iş sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden doğan vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları herşeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK"nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır" şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin anılan İçtihadı Birleştirme Kararına göre, davalı ...Hazır Beton Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davacının hak ettiği akdi vekalet ücretinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anlatılan İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı ...Hazır Beton Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın davalı-...Hazır Beton Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti."ne iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.