14. Ceza Dairesi Esas No: 2021/1142 Karar No: 2021/3234
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2021/1142 Esas 2021/3234 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2021/1142 E. , 2021/3234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.05.2017 gün ve 2016/364 Esas, 2017/187 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarına göre duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Müşteki Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin CMK"nın 298. maddesi gereğince REDDİNE, Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; İlk derece mahkemesince sanık hakkında müsnet suçtan dolayı temel ceza belirlenirken 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenlemeler nazara alınıp, bu kapsamda somut ve denetime elverişli gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan belirli oranda uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının somutlaştırılarak değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında, “Sanığın suçtan pişmanlık duyduğuna dair bir gözlem bulunmadığı” şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli bir gerekçe niteliği taşımadığı gözetilmeden ilk derece mahkemesince anılan gerekçeyle söz konusu maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 20.11.2018 gün ve 2017/3857 Esas, 2018/1869 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.