Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/987
Karar No: 2021/706
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/987 Esas 2021/706 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/987 E.  ,  2021/706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kira tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... geldi. Tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen kararın davalı yüklenici vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf talepleri Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce esastan reddedilmiş, davalı vekili kararı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren 18 ay olduğunu, ruhsatın 29.05.2013 tarihinde alındığını ve inşaatın en geç 29.11.2014 tarihinde bitirilmesi gerekirken bağımsız bölümlerin bitirilip teslim edilmediğini belirterek kira tazminatı talep etmiştir. Davalı yüklenici ise bağımsız bölümlerin 2015 yılının Aralık ve 2016 yılının Ocak aylarında teslim edildiğini, davacılar tarafından kullanıldıklarını, aboneliklerinin yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2018 tarih, 2018/3862 Esas, 2018/4809 Karar sayılı ilamına atıf yapılarak sadece aboneliklerin arsa sahiplerinin bağımsız bölümleri teslim aldıklarını ve kira elde ettiklerini kanıtlamayacağı gerekçesi ile inşaatın sözleşmeye göre bitirilmesi gereken 24.11.2014 ile iskan ruhsatının alındığı 31.05.2017 tarihi arasındaki 30 ay 6 günlük sürede teslim yapılmadığı fakat yapı denetim şirketinin sözleşmesinin feshedilmesi ve mimari projede olmamasına rağmen asansörün bodrum kata indirilmesi nedeni ile bu süreden 6 aylık ek sürenin düşülerek 24 ay 6 gün gecikme olduğu kabul edilip belirlenen süre için kira tazminatına hükmedilmiştir.
    Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre yüklenici anahtarı arsa sahibine teslim etse de, eğer iskân alma koşulu varsa anahtarın teslimi yeterli görülmemekte, arsa sahibince dairelerin kiraya verildiği iddia ediliyorsa bunun abonelik, fatura benzeri kullanmaya ilişkin kayıtlarla ispatı aranmakta, anahtar teslimi yeterli görülmemektedir. Bu konuda ispat külfeti de iddia sahibi olan yükleniciye yüklenmektedir. Somut olayda; taraflar arasında imzalanan sözleşmede anahtar teslimi ibaresi olmadığı gibi iskanın davalı yüklenici tarafından alınacağına dair bir yükümlülük de bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece hükümde belirtilen Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2018 tarih, 2018/3862 Esas, 2018/4809 Karar sayılı ilamı dava konusu olaya uygun değildir. Dava konusu sözleşmede anahtar teslimi ve iskan şartı bulunmadığından ve dosya kapsamındaki aboneliklerin bir kısmının iskan tarihinden önce yapıldığı ve bir kısım aboneliklerin sonradan değiştiği de dikkate alındığında yüklenici bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce fiilen teslim edildiğini ve hak sahipleri tarafından kullanıldığını ispat ederse teslim tarihine kadar gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Bu bakımdan davacıların sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı isteyebileceği en geç tarihin, abonelik kayıtları, adres kayıt sistemindeki bilgiler ve yüklenici tarafından dosya kapsamına sunulan deliller ile değerlendirilmek sureti ile her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, sözleşmede anahtar teslimi ibaresi bulunmamasına ve iskan alma yükümlülüğü yükleniciye ait olmamasına rağmen hatalı değerlendirme ile aboneliklerin tek başına teslimi ispatlayamadığının kabulü hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş, hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak yapı denetim şirketinin sözleşmesinin feshedilmesi ve mimari projede olmamasına rağmen asansörün bodrum kata indirilmesi nedeni ile işin süresine eklenen 6 aylık ek süre de dikkate alınarak dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilip iskan tarihinden önce yüklenici tarafından teslim yapılıp yapılmadığının her daire için ayrı ayrı belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
    Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bette açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 07.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi