Hukuk Genel Kurulu 2017/103 E. , 2018/250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “Taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuen alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 02/05/2013 gün ve 2012/342E., 2013/162 K. sayılı kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 03.04.2014 gün ve 2013/17336 E., 2014/6591 K. sayılı karar sayılı kararı ile:
“...Davacı vekili, müvekkili şirketin 446523411 numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı işlenmiş mermer emtiasının davalı ...Ş"ye ait nakil vasıtasıyla Aliağa İzmir Limanı"ndan Las Vegas ABD"ye taşındığı, sigortalı yükleten/taşıtan NSI Naturel Taş. San. Tic. Ltd. tarafından gönderilen Abbey Center adresine MSCUK 7267954 numaralı konşimento ile gönderilen emtianın 08.12.2011 tarihinde alıcısına teslim edildiği, teslim anında hasara uğradığının anlaşıldığı, taşımanın Aliağa dan Long Beach ABD"ye deniz yolu ile Long Beach dan LasVegas"a karayolu ile taşındığını, karayolu ile deniz taşımasını davalı taraf MSC SA adına acente sıfatı ile yaptığını, MEDU 681599-7 ve MEDU 303824-0 numaralı konteynerlerde meydana gelen hasarın kara nakliyecisi tarafından 08.12.2011 tarihinde gönderilene teslim sırasında hasarlı olduğunun belirlendiğini, sigortalıya ödeme yapıldığını ileri sürerek, gemi alacaklısı hakkına sahip olması gözetilerek alacağı olan 43.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 21.06.2012 tarihine kadar işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, pasif husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; konişmento üzerinde yapılan incelemede taşıma şirketinin MSC Company S.A olduğu, bu konişmentoda yükleme acentesinin MSC Shipping Agency SA (MSC Gemi Acenteliği A.Ş.) olarak yer aldığı, ancak davacının davalı ...Ş’ye karşı dava açtığı, davacının bu halde davayı taşıyanın acentesine izafeten açması gerekirken doğrudan acenteye dava açılmasının TTK"nın 119. maddesine (TTK"nın 105 maddesine) aykırı olduğu, davalının pasif husumetinin (sıfatı) bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, emtia taşıma sigortasından kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlendiği gibi davanın acenta aleyhine açıldığından bahisle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak MSC Gemi Acenteliği A.Ş. gösterilmişse de dilekçe metninin 3. paragrafında taşımanın dava dışı MSC Company Shipping Agency tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmıştır. Bu durumda davanın MSC CompanyShippingAgency"e izafeten MSC Gemi Acenteliği A.Ş. aleyhine açıldığı kabul edilmek suretiyle, işin esasına girip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş...”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin 446523411 numaralı nakliyat emtia taşıma sigorta poliçesi ile sigortalı işlenmiş mermer emtiasının davalı şirkete ait nakil vasıtasıyla Aliağa-İzmir Limanından Las Vegas ABD" ye taşındığını, dava dışı sigortalı gönderen NSI Naturel Taş. San. Tic. Ltd. tarafından Abbey Center adresine MSCUK 7267954 numaralı konşimento ile gönderilen emtianın 08.12.2011 tarihinde alıcısına teslim edildiğini, ancak teslim anında hasara uğradığının anlaşıldığını, taşımanın Aliağa’dan Long Beach ABD"ye deniz yolu ile Long Beach’den Las Vegas’a karayolu ile taşındığını, karayolu ile deniz taşımasının davalı tarafın MSC Mediterranean Shipping Company SA (Switzerland) adına acente sıfatı ile yaptığını, MEDU 681599-7 ve MEDU 303824-0 numaralı konteynerlerde meydana gelen hasarın kara nakliyecisi tarafından 08.12.2011 tarihinde alıcıya teslimi sırasında hasarlı olduğunun belirlendiğini, survey raporunda hasarın 22.170,00-USD olduğunun tespit edilmesiyle 21.06.2012 tarihinde sigortalıya ödeme yapıldığını, uzman raporu ile hasar tespiti için 1.917 USD ödendiğini, zarardan taşıyan ve donatan olarak TTK m. 1061’e göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 43.000,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 21.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin dava dışı MSC Mediterranean Shipping Company S.A’nın acentesi olduğunu ve husumetin bu şirkete izafeten müvekkili şirkete yöneltilmesinin gerektiğini, direkt müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, konişmento üzerinde yapılan incelemede taşıma şirketinin MSC Company S.A olduğu, bu konişmentoda yükleme acentesinin MSC Shipping Agency SA (MSC Gemi Acenteliği A.Ş.) olarak yer aldığı, ancak davacının davalı ...Ş’ye karşı dava açtığı, davacının bu hâlde davayı taşıyanın acentesine izafeten açması gerekirken doğrudan acenteye dava açmasının eTTK"nın 119’uncu maddesine (yTTK"nın 105’inci maddesine) aykırı olduğu, davalının pasif husumetinin (sıfatı) bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Bozma kararına karşı yerel mahkemece ilk karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava dilekçesi metninin üçüncü paragrafında taşımanın dava dışı MSC Mediterranean Shipping Company S.A. tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmış olması nedeniyle, davanın MSC Mediterranean Shipping Company S.A.’ya izafeten MSC Gemi Acenteliği A.Ş. aleyhine açıldığının kabul edilip edilmeyeceği, burada varılacak sonuca göre davalı şirketin sıfatının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemece dava pasif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davada sıfat kavramı üzerinde durulması yararlı olacaktır. Sıfat, dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şekli taraf kuramına göre o davanın tarafları iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Taraf sıfatı dava şartı değildir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır (Pekcanıtez, H./Atalay, O./ÖzekesM.:Medeni Usul Hukuku, Ankara 2012, s. 248-249).
Taşıma tarihinde yürürlükte olan Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 119’uncu maddesi uyarınca; acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetli olduğundan, bu mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente, müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilecektir.
Diğer taraftan somut olaya gelindiğinde, davacı vekili dava dilekçesinde, kara ve deniz taşımasını davalı ...Ş.’nin MSC Mediterranean Shipping Company S.A. adına acente sıfatıyla gerçekleştirmiş olduğunu belirtmektedir.Buna ek olarak, 02.05.2013 tarihli duruşmada, davacı vekili, davalı tarafın kara ve deniz taşımasını MSC Mediterranean Shipping Company S.A. adına acente sıfatı ile yaptığını bildirmiştir. Davalı şirketin de dava dışı MSC Mediterranean Shipping Company S.A.’nın acentesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
O hâlde, davacı vekilinin hem dava dilekçesinde, hem de duruşma tutanağına yansıyan beyanıyla, asıl taşıyıcıya izafeten acentesi olan davalı ...Ş.’ye karşı yargılamaya devam edilerek delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, husumetin asıl taşıyıcı firmaya izafeten davalı ...Ş.’ye yöneltilmiş olduğuna işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan, Özel Daire bozma kararının 5.bendinde yer alan “…MSC Company Shipping Agency tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmıştır. Bu durumda davanın MSC Company Shipping Agency"e…” ifadelerinde geçen “MSC Company Shipping Agency” ibarelerinin maddi hataya dayalı olarak bozma kararında yazıldığı anlaşılmakla, “MSC Company Shipping Agency” ibarelerinin bozma kararından çıkartılarak “MSC Company Shipping Agency” ibarelerinin “MSC Mediterranean Shipping Company S.A.” şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir.
Hâl böyle olunca bozma kararında belirtilen nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan Özel Daire bozma kararının 5. bendinde yer alan maddi hatanın giderilerek, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, tebliğ tarihinden itibaren on beş günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.02.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.