Esas No: 2011/13639
Karar No: 2012/7043
Karar Tarihi: 06.03.2012
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/13639 Esas 2012/7043 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, davacının Kaynaklar Belediyesi"nde çalışmakta iken bu Belediye’nin kapatılması neticesinde davalı ...’ye nakledildiğini, davalı ...’de 01.03.2008-28.02.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi’ne taraf
olan ... Sendikası"na 01.04.2009 tarihinde üye olduğunu, üyeliğinin 27.04.2009 tarihinde işverene bildirildiğini, ancak davalının anılan Toplu İş Sözleşmesinden
yararlandırmadığını ileri sürerek, anılan sözleşmenin 40,41,48,52,57. maddelerinden doğan alacaklarının yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Kaynaklar Belediyesi"nde çalışmakta iken bu Belediye’nin kapatılması sonucu davalı ...’ye nakledildiğini, davalı ...’de 01.03.2008-28.02.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye Genel İş Sendikası"na 01.04.2009 tarihinde üye olduğunu, üyeliğinin 27.04.2009 tarihinde işverene bildirildiğini, ancak işverenin yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi’nde var olan sosyal haklardan kendisini yararlandırmadığını ileri sürerek, sözleşmeden doğan alacaklarının yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
5747 Sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un, geçici 2. maddesinin 6. fıkrası gereği tüzel kişiliği kaldırılan Kaynaklar Belediyesi’nden, Belediyelerine devrolan işçi personelin, devir tarihinden sonra yetkili Sendikaya üye olduklarını ve yetkili olan ...” Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası tarafından Sendika üyeliklerinin bildirildiğini ancak 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Ek.2 maddesinin üçüncü fıkrasında;"...Devredilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal hakları devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi ücret ile diğer mali ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer mali haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da işçilerden farklı yeni mali ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz…" denilmekte olduğunu, belirtilen mevzuat hükümleri gereği Belediyelerine, Kaynaklar Belediyesi’nden devir olan işçilerin yürürlükteki Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlanmalarına imkan bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, uyuşmazlığın davalı belediyeye katılan ve bu nedenle hizmet akdi de devredilen davacının, bu devirden sonra üye olduğu sendika ile davalı ... arasında işyerinde uygulamakta olan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin olduğunu, 2822 sayılı Kanunun 9. maddesi ve işyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin yararlanma koşullarını düzenleyen 3. maddesine göre davacının, üyelik tarihinin işverene bildirildiği tarihten itibaren sözleşmeden yararlandırılması gerektiği, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"na eklenen Ek 2. maddenin 3. fıkrasında; "…Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında ilgili mevzuatı uyarınca ihdası ya da vizesi yapılmış sürekli işçi kadrolarında veya geçici iş pozisyonlarında 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışmakta olanlar mevcut kadro ve pozisyonları ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları, devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi, ücret ile diğer malî ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer malî haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da diğer işçilerden farklı yeni malî ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz…"şeklinde düzenleme bulunduğunu, davacının yararlanmak istediği Toplu İş Sözleşmesi’nin, devir işleminden önce imzalandığını, ilk kademe belediyesi olan Kaynaklar Belediyesi"nin davalı ilçe belediyesine katılmasına esas teşkil eden 5747 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 4. fıkrası "…Bu Kanun uyarınca mahalleye veya köye dönüşen belediyelerin personel devri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun ek 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre yapılır…" diyerek konuyu Büyükşehir Belediyesi Kanunu"ndaki Ek 2. maddenin belirtilen fıkralarına tâbi tuttuğunu, bu nedenlerle açık yasa hükmü karşısında davacının, davalı işyerinde bir Toplu İş Sözleşmesi yürürlükte iken, çalıştığı belediyenin mahalle olarak davalı belediyeye katılması sonucunda çalışmaya devam ettiği bu işyerinde, yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmasının mümkün bulunmadığını, idarenin kamusal gücüne dayanarak başka bir belediyeyi mahalle olarak davalı ... ile birleştirmesi sırasında, kapatılan belediyeleri devralan belediyelerin mali yapılarını da düşünerek bir yasal düzenleme yapıldığının anlaşıldığını, bu yasal düzenlemede bir boşluk bulunduğunu Anayasa da düzenlenen eşitlik ilkesi, Anayasa’dan doğan Toplu İş Sözleşmesi hakkı, Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlanma hakkı İLO sözleşmeleri nazara alındığında davacı işçinin mevcut Toplu İş Sözleşmesinin sona ermesinden sonra da bu haklarının kısıtlanmasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenle davacının işyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmasının yasal yolla engellenmesinin sadece mevcut 01/03/2008-28/02/2010 dönemi ile sınırlı olduğunu, takip eden dönemlerde imzalanacak Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmasına engel teşkil etmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 5747 sayılı Kanun uyarınca kapatılan belediyeden ve davalı belediyeye devrolan davacının, devirden sonra üyesi olduğu sendikanın taraf olduğu ve davalı ... işyerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılıp yararlandırılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın normatif dayanakları, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu 9.Maddesi, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Ek 2. maddesidir.
Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, Taraf sendika üyeliğinden ayrılma, çıkarılma veya üye olmamanın sonuçları başlıklı, 9.maddesi “… Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar.
Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar.
Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir…” şeklindedir.
Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Geçici 2.Maddesi 4. fıkrası “… Bu Kanun uyarınca mahalleye veya köye dönüşen belediyelerin personel devri, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun ek 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre yapılır…” şeklindedir.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu Ek 2. maddesi 2. ve 3. fıkrası “ …Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında Devlet memuru olarak çalışmakta olanlar kadrolarıyla birlikte, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlar ise bu şekilde çalışmalarına esas teşkil eden kadrolar ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen personelin aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali haklarının ödenmeye devam olunması, atanma ve kadro unvanlarının yeniden düzenlenmesinde 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında ilgili mevzuatı uyarınca ihdası ya da vizesi yapılmış sürekli işçi kadrolarında veya geçici iş pozisyonlarında 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışmakta olanlar ise mevcut kadro ve pozisyonları ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal hakları, devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi, ücret ile diğer mali ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer mali haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da diğer işçilerden farklı yeni mali ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz...” şeklindedir.
Somut olayda davacının Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlanıp yararlanmayacağı hususu bu yasal düzenlemeler uyarınca değerlendirilecektir. Bununla birlikte, toplu İş sözleşmesi hakkı Anayasa’nın 53. maddesinde ve sendikaya üye olma özgürlüğü Anayasa’nın 51. maddesinde ifadesini bulan haklar olup, ilgili yasaların Anayasal Toplu İş Sözleşmesi hakkından mahrum bırakılacak şekilde yorumlanması amaca aykırı olacaktır.
Öte yandan,14.08.1951 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Uluslararası Çalışma Teşkilatının (ILO), Teşkilatlanma ve Kollektif Müzakere Hakkı Prensiplerinin Uygulanmasına Müteallik 98 Sayılı Sözleşmenin 1/1 maddesi; işçilerin çalışma hususunda sendika hürriyetine halel getirmeye matuf her türlü fark gözetici harekete karşı tam bir himayeden yararlanacaklarını hükme bağlamıştır.
Anayasa"nın 90. maddesinin 6. bendinde : "Usulüne göre yürürlüğe konmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa"ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz." hükmü yer almaktadır. Uluslararası sözleşmeler konusunda Anayasa"ya uygunluk denetimi yolunun kapalı tutulması bu sözleşmelere yasalardan daha ayrıcalıklı, daha üstün bir durum kazandırmaktadır.
Uluslararası sözleşme hükümleri ve mevzuattaki hukuki düzenlemeler Anayasa"nın 10. maddesi ile birlikte yorumlandığında, çalışanlar arasında Anayasa"nın 51. ve 53. maddelerinde düzenlenen sendikalaşma ve toplu sözleşme haklarının kullanılması bakımından ayrım gözeterek uygulama yapmak eşitlik ilkesini aykırı olacaktır.
Anayasa ve başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmeler tarafından tanınmış ve güvence altına alınmış kollektif özgürlüklerin Kaynaklar Belediyesi’nden 5747 sayılı Yasa uyarınca davalı ... Belediyesi’ne devredilen çalışan personel bakımından da dikkate alınması ve bu haktan yararlandırılmaları gerekir.
Açıklanan nedenlerle, TİSGLK’nun 9.maddesi uyarınca davalı işyerinde TİS düzenleme yetkisi bulunan sendikaya üye olduğu işverene bildirildiği tarihten itibaren işyerinde yürürlükte bulunan TİS hükümlerinden yararlandırılması gerekmektedir.
Mahkeme’nin davacının 01/03/2008-28/02/2010 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlandırılmaması gerektiği yönündeki hükmü bu nedenle hatalıdır.
Davacının istekleri dosya kapsamı itibari ile değerlendirmeye tabi tutularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.