15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13550 Karar No: 2020/2596 Karar Tarihi: 24.02.2020
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/13550 Esas 2020/2596 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir dolandırıcılık olayına karışan şüphelinin suç yerinin belirlenmesi konusunda hatalı karar verildiğini belirtmiştir. Şüphelinin suç işlediği yer olan Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığı yargı çevresinde kalmışken, dosyanın Kulu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi işleminin hatalı olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararın bozulması gerektiği savunulmuştur. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince kararın bozulması ve mahkemece yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemece yerine getirilmesi gerektiği de ifade edilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2019/13550 E. , 2020/2596 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Kulu Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2016 tarihli ve 2015/1696 soruşturma, 2016/11 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Kulu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/03/2016 tarihli ve 2016/538 soruşturma, 2016/126 sayılı yetkisizlik kararı üzerine Kulu Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine dair mercii Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/872 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/10/2019 gün ve 94660652-105-42-13777-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/11/2019 gün ve 2019/106807 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/30314 esas, 2017/23733 karar sayılı ilâmında yer alan ".... Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2015/4473-23011 sayılı ilâmı ve daha birçok kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle...." şeklinde belirtildiği üzere, suç yerinin menfaatin temin edildiği yer olacağı nazara alındığında, somut olayda, müştekinin telefon ile aranarak hesabından terör örgütüne para gönderildiği ve hesabını kontrol etmesi gerektiğinin söylenmesi üzerine hesabını kontrol ettiği, daha sonra kendisine bildirilen banka ve PTT hesaplarına para yatırması gerektiğinin söylenmesi üzerine banka hesabına 2.800,00 Türk lirası ve PTT hesabına 13.950,00 Türk lirası gönderdiği, yatırılan paranın 1.500,00 Türk liralık kısmının ..."de bulunan PTT"den çekildiğinin anlaşılması karşısında, Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şüpheli tarafından paranın çekildiği yerin Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığı yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/872 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 24/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.