13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12537 Karar No: 2019/5644 Karar Tarihi: 04.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/12537 Esas 2019/5644 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, çay bahçesinde birlikte oturduğu kişiden cep telefonu alıp geri vermediği için güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmişti. Ancak sonradan değişen kanunlar ve uzlaşma işlemleri dikkate alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 7/2 maddesi uyarınca, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasındaki \"etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen süreler ile\" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçu da uzlaşma kapsamına alınmıştır. Bu nedenle, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca, aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve
13. Ceza Dairesi 2018/12537 E. , 2019/5644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanığın, katılan ile oturdukları çay bahçesinde bir iki saatliğine kullanmak için katılandan aldığı cep telefonunu geri iade etmediğinin dosya içerisinde mevcut TİB kayıtları ve katılan beyanları ile sabit olması karşısında sanığın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen süreler ile" ibaresinin madde metninden çıkarıldığı ve 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 04/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.