23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1314 Karar No: 2018/2702 Karar Tarihi: 09.04.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1314 Esas 2018/2702 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/1314 E. , 2018/2702 K.
"İçtihat Metni"
..... Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, davalı kooperatifin gönderdiği ihtarname ile müvekkili birlikten 31.10.2014 tarihinde ayrıldığını, ancak aralarındaki ön tahsis protokolünün 17. maddesi gereği kooperatifin arsa alındıktan sonra inşaatını tamamlamadan ayrılması halinde, ortaklık taahhütnamesinde belirlenen 3150,00 TL"lik avans bedelinin 4 katı tutarındaki tazminat miktarını ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 12.600,00 TL’nin 31.10.2014 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 1163 sayılı KK’nun 5. maddesinde çıkma hakkının en fazla 5 yıl süre ile sınırlandırılabileceğinin belirtildiği, üst birlik anasözleşmesinin 16. maddesinde birliğe giriş tarihinden itibaren 5 yıldan önce belli şartlar tahakkuk etmeden ortaklıktan çıkılamayacağının düzenlendiği, bu durumda taraflar arasında imzalanan protokolün 17. maddesindeki inşaatını tamamlamadan çıkma halinde tazminat ödeneceğine dair hükmün gerek açık kapı ilkesine gerek 1163 sayılı KK’nun 10 ve 11. maddesi gerekse anılan üst birlik anasözleşmesinin 16. maddesine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenlerle davalı kooperatifin ortaklığa girişinden 20 yıl sonra ayrılması nedeniyle davacı üst birliğin ön tahsis protokolüne dayanarak tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1163 sayılı KK’nun 10. maddesinde ‘Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.’ hükmü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre kooperatiften ayrılmak isteyen ortaklar hakkında kooperatif anasözleşmesine tazminat ödemesine dair madde konulabilir. Taraflar arasında düzenlenen 10.04.1995 tarihli ön tahsis protokolünün 17. maddesinde de 1163 KK’nun 10. maddesinde belirtilen tazminata ilişkin benzer hükmün yer aldığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, 1163 sayılı KK’nun 10. maddesi ve taraflar arasında düzenlenen ön tahsis protokolünün 17. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
../.. S.2.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.