Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17123 Esas 2018/5801 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17123
Karar No: 2018/5801
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17123 Esas 2018/5801 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılardan miras kalmış bir taşınmazı satın almak istemiş ancak devir işlemi gerçekleştikten sonra taşınmazın davalılara ait olmadığı anlaşılmış ve sözleşme feshedilmiştir. Ancak dava dışı üçüncü kişilere verilen çeklerin iade alınamamış ve davacı tarafından ödenmiştir. Davacı, ödenen meblağın davalıların borcu olduğunu ileri sürerek tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak temel ilişkinin miras payının devrini içeren bir satım sözleşmesi olduğu ve bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği kararı verilmiştir. Davacı lehine bozulan hükme göre, davacının talebi üzerine davalılardan 160.000,00.-TL'nın tahsiline karar verilmiştir.
Kullanılan Kanun Maddesi: 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi).
13. Hukuk Dairesi         2016/17123 E.  ,  2018/5801 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalılardan ..."nin kendilerine miras kalmış olan bir taşınmazı davacı tarafa satmayı teklif ettiğini, davacı yanın inşaat sektöründe faaliyette bulunuyor olması nedeniyle bu teklife sıcak baktığını ve tarafların miras payının devri konusunda anlaştıklarını, bedelin bir kısmının davalılara verildiğini, 135.000,00.-TL tutarındaki kısmı için ise davalıların talebi üzerine, davalıların alacaklısı olan dava dışı üçüncü kişilere verilmek üzere üç adet çek düzenlenerek verildiğini, daha sonra devir işlemine konu taşınmazın davalılara ait olmadığının anlaşılması üzerine miras payının devri sözleşmesinin feshedildiğini, ancak dava dışı üçüncü kişiler elinde olan çeklerin iade alınamadığını ve davacı yanca bu üçüncü kişilere 160.000,00.-TL olarak ödendiğini, ödenen bu meblağın davalılara ait bir borca ilişkin olup iadesi gerektiğini ileri sürerek 160.000,00.-TL"nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle nedensiz kalan bir şekilde davalılara ait borcun kendileri tarafından ödenmiş olduğunu ileri sürerek oluşan zararların tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine istinaden dava konusu yapıldığı, taraflar arasında akdedilen ... 27. Noterliği"nin 18.08.2011 tarih ve 18159 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Miras Payının Devri Sözleşmesi uyarınca davalı ..."nin dava dışı ... adlı kişiye olan borcu nedeniyle davacı şirketin 3 adet çeki keşide edilerek verildiği, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin davacının çek bedellerini 3.kişiye ödediği 25.05.2012 tarihi itibariyle öğrendiği ve bu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı eski BK.nun 66.maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü süre içinde işbu davanın açılmayarak davanın 24.06.2013 tarihinde açıldığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa ki, davacı ile davalı arasındaki temel ilişki miras payının devrini içeren satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda 818 sayılı B.K 125.maddesi(6098 sayılı TBK"nın 146. maddesi) gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine bağlı olarak 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağının kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, sözleşme ilişkisi nedeniyle 10 yıllık zamanaşamı süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.