8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2036 Karar No: 2017/6754 Karar Tarihi: 10.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/2036 Esas 2017/6754 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/2036 E. , 2017/6754 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesi"nden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı ve davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 21/07/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15/01/2014 ila 15/07/2015 arasına ait olmak üzere toplam 28.500,00 TL kira ve 5.754,10 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; ödeme emrinde gösterilen tarihleri içerisine alan bir kira sözleşmesine taraf olmadığını, bu nedenle takibe dayanak yapılan kira sözleşmesini kabul etmediğini, belirtilen tarihleri kapsayan kira sözleşmesi imzalamadığından takibe itiraz ettiğini belirterek borca itiraz etmiştir. İ.İ.K."nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Aynı Kanunun 269/b maddesinde de “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Her ne kadar icra takip dosyasında davacı alacaklı yazılı kira akdine dayanmamış ise de davalı borçlu da ödeme emrine yaptığı itirazda taraflar arasındaki kira akdine ve kiracılık ilişkisine açıkça karşı çıkmayarak sadece takip konusu dönemi kapsayan kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunlu olup alacaklının İ.İ.K.269/b maddesinde yer alan noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameyi ibraz etmesi zorunlu değildir. Davalı iddiasını İ.İ.K. 269/c maddesine göre ispatlaması gerekir. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle,davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.