Tehdit - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/38137 Esas 2016/4060 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/38137
Karar No: 2016/4060
Karar Tarihi: 03.03.2016

Tehdit - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/38137 Esas 2016/4060 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın tehdit ve mala zarar verme suçlarından mahkum olduğunu ve suçların Kanuna uygun olarak işlendiğinin belirlendiğini söyledi. Ancak, sanığın tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihine kadar olmasının dikkate alınmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesi ile ilgili bazı düzeltmeler yapılması gerektiği belirtilerek, kararın bir kısmı düzeltilmek üzere bozuldu. TCK'nın 53. maddesi (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve aynı kısımda yer alan \"seçme ve seçilme\" ehliyetleri ile ilgili olarak da mahkumlara uygulanan cezaların bu hakları kullanmaktan yoksun bırakmayacak şekilde düzenleme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri TCK'nın 53. maddesi (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ve tekerrüre ilişkin düzenlemelerdir.
4. Ceza Dairesi         2013/38137 E.  ,  2016/4060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen tehdit ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    a-Sanığın tekerrüre esas alınan önceki ilamın 14.04.2010 olan infaz tarihinin, bu dosyadaki suç tarihinden sonra olması nedeniyle TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresi ile tekerrüre ve tekerrür nedeniyle denetimli serbestliğe ilişkin kısımların çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.