BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 Esas 2021/36 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/316
Karar No: 2021/36
Karar Tarihi: 26.01.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 Esas 2021/36 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/316 Esas
KARAR NO: 2021/36
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; ---- tarihinde davalı tarafından müvekkili aleyhine---- dosyasından --- alacağı olmak üzere toplamda------ bedelli ilamsız takip başlatıldığını, öncelikle davalı tarafından başlatılan takip dayanağı incelendiğinde söz konusu takibin -------- tarihli fatura olduğunun taraflarınca tespit edildiğini, davaya konu icra takibine dayanak teşkil eden faturanın hukuki herhangi bir geçerliliğinin söz konusu olmadığı gibi TTK. Hükümleri çerçevesince de söz konusu faturanın geçerlilik şartlarını taşımadığını, Kanunda açıkça belirtildiği üzere faturanın, satıcı ile müşteri arasında yapılan bir ticari anlaşma çerçevesinde düzenlendiğini, satıcı ile müşteri arasında yapılan anlaşma yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabileceğini, yani fatura düzenleyen tacirin TTK.’nun 23. maddesinin 2. fıkrasındaki karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerektiğini, fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerektiğini, TTK.’nun 23. maddesinin 2. fıkrasındaki karinenin aksi ispat edilebilen adi bir karine olduğunu, TTK.’nun 23/2. maddesi gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, söz konusu faturanın her ne kadar müvekkili adına düzenlenmiş olsa da müvekkilince teslim alınmış olduğuna dair herhangi bir imza barındırmadığını ve müvekkiline posta yoluyla da tebliğ edilmediğini bu nedenle söz konusu faturaya dayalı olarak davalının iddia ettiği gibi bir borç ilişkisinin söz konusu olmadığını, davaya konu icra takibine dayanak teşkil eden faturanın içeriği incelendiğinde görülecektir ki faturada adına fatura düzenlenen olarak başka bir şirket isminin yazıldığını, daha sonra üzerine çizgi çekilerek müvekkilinin isminin yazıldığını, hal böyleyken davalı tarafından haksız kazanç elde etmek maksadıyla rastgele fatura düzenlendiğinin tartışmasız olduğunu, söz konusu takibin kötü niyetli olarak yetkisiz yerde başlatıldığını aynı zamanda ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve dosyanın kesinleştiğini, müvekkili tarafından aleyhine açılmış icra takibinden haberdar olunur olunmaz ----------sayılı dosyasından usulsüz tebligat dolayısıyla kesinleşmiş olan icra takibinin durdurulmasının talep edildiğini, söz konusu yargılama neticesinde haklılıklarının ortaya çıkarak davalarının kabulüne karar verildiğini ve icra takibi dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönünde mahkemece karar verildiğini, söz konusu yargılama devam ederken davalı tarafından müvekkile ait olan ---------------plakalı araçları üzerine----- tarihinde haciz şerhi işlendiğini ve yakalama şerhi ile trafikten men edilmesi yönünde talepte bulunulduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetini yürütmekte olduğu esnada --- tarihinde ve diğer araçların da en geç --- tarihinde trafikten men edildiğini, söz konusu hacizlerin borç miktarını aşan miktarda taşkın hacze konu olacak düzeyde olduğundan bu hususta da ------------ dosyasından da taşkın haciz dolayısıyla dava açıldığını, söz konusu haczin kaldırılması talebinde bulunulmak zorunda kalındığını, mahkemece takip konusu alacağın %100'ü oranında nakdi teminat yatırılması karşılığında hacze konu araçlar üzerindeki yakalamaların kaldırılmasına karar verdiğini, bunun üzerine ----- teminatın müvekkili tarafından yatırılmak zorunda kalındıını, söz konusu teminatın yatırılmasından sonra araçlar üzerindeki yakalama şerhlerinin kaldırıldığını ve müvekkilin araçlarla ancak bu şekilde taşımacılık faaliyetine devam edebildiğini, söz konusu araçlara yakalama şerhi konularak araçların trafikten men edildiği tarihin --- olduğunu, hacizlerin müvekkili tarafından borç bedelinin İcra Müdürlüğüne yatırılan teminat karşılığında ----- tarihinde kaldırılabildiğini, dolayısıyla davalının davacı müvekkil aleyhine başlatmış olduğu haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle ------ arasında trafikten men edilmiş olmasından dolayı ticari faaliyetinin durduğnu, 3. Şahıslarla yapmış olduğu taşımacılık sözleşmelerini iptal etmek zorunda kaldığını, söz konusu iptallerin ticari itibarının zedelenmesi yanında, müvekkili aleyhine geri dönüşü olmayan zararlara neden olduğunu belirterek öncelikli olarak müvekkil aleyhine başlatılmış icra takibi nedeniyle meydana gelmiş olan mahrum kalınan kâra ilişkin maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ---- zarar tarihinden itibaren işletilecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline, haksız haciz ve yakalama nedeniyle müvekkil tarafından yediemin otoparkına ödenmiş olan ve müvekkilin fiili zararına ilişkin fazlaya ilişkin haklarımız ve ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdili--- maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren işletilecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline, müvekkilinin haksız olarak ------ bedelinde teminatı icra kasasına yatırmak zorunda kalması ve söz konusu bedelin iki yıl boyunca değer kaybetmesi nedeniyle müvekkil aleyhine meydana gelen maddi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin haklarız ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik --- davalıdan tahsiline, davalının haksız icra takibi dolayısıyla müvekkilinin manevi zararı söz konusu olduğundan ---- manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıda tahsiline karar verilmesini, öncelikli olarak davalı taraf zorunlu arabuluculuk toplantısına usulüne uygun davate rağmen mazeretsiz olarak katılmadığından yargılama sonucunda arabuluculuk giderlerinin davanın kabulü ya da reddi ayırt edilmeksizin davalı üzerinde bırakılmasına , yukarıdaki tüm taleplerimizin kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Görev kamu düzeninden olup, mahkemece resen nazara alınacağından; davanın haksız icra takibi ve haciz uygulanması nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, davacının VUK.117 md. 1 fıkrasının 1. Bendindeki nakdi limitinin aşılıp aşılmadığı araştırılmış Sultanbeyli Vergi Dairesi müdürlüğünün cevabi yazısında belirtilen limiti aşmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle TTK 4. Md düzenlenen işlerden de olmadığı nazara alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilerek dosyaya bakmakla görevli Nöbetçi ------- Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 2,4, 20,114 ve 115 maddeleri geerğince Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE
2-Görevsizlik kararını kesinleşmesinden veya kanunyoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli NÖBETÇİ------- ADLİYESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 26/01/2021

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.