8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2054 Karar No: 2017/6751 Karar Tarihi: 10.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/2054 Esas 2017/6751 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/2054 E. , 2017/6751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesi"nden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, davanın kısmen kabulü ile; davalının ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/897 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kira alacağı yönünden iptaline,tahliye talebine ilişkin olarak her iki tarafın da beyanı karşısında dava sırasında taşınmaz tahliye edildiğinden konusu kalmayan tahliye isteminin esası hakkında karar tesisine yer olmadığına,inkar tazminat koşulları doğduğundan asıl alacağın %20"si olan 1.260,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda ;davanın kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/926 Esas sayılı dosyasında takip konusu Gazi Mah. Bülent Ecevit Cad. No:13 Zemint Kat (Fırın) .../... adresindeki taşınmazdan tahliyesine, kira alacağı yönünden yapılan itirazın kaldırılmasına, inkar tazminatı koşulları doğduğundan asıl alacağın %20"si olan 1.394,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmekle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. TC. Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı; yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. HMK"nun 298/2. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına da güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 10.04.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, Mahkemece yapılacak iş; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.