12. Hukuk Dairesi 2016/30531 E. , 2016/23896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; sair iddiaları yanında, satış ilanının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir.
Şikayet ve takip dosyasının incelenmesinde, borçlunun ... uyruklu olduğu, ........2014 tarihinde bila tebliğ iade edilen icra emri tebliğ mazbatasında, muhatabın....’da ikamet ettiğinin belirtildiği, takibe konu ipotek akit tablosunda ise, borçlunun adresi olarak ...’ın gösterildiği, borçlu hakkında yapılan kolluk araştırmalarında ise yurt içinde herhangi bir adres bilgisine rastlanılmadığı, yurt dışı adresinin ... yetkili mercilerinden araştırılmadan tüm tebligatların (satış ilanı dahil olmak üzere) ilanen yapıldığı anlaşılmıştır.
7201 sayılı Kanun"un 28. maddesi uyarınca; gerekli araştırmalardan sonra muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılacaktır. İlanen tebligat başvurulacak son çaredir. Yeterli inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres araştırması ile yetinilerek adresin meçhul olduğunun kabulü ve sonuçta tebligatın ilanen yapılması, savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Dolayısıyla, satış ilanının gazete ile ilan edilmek suretiyle tebliği usulsüzdür.
Bununla birlikte İİK"nun 134/.... maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu"nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir.
İİK"nun 134/.... maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında; "İhaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için, yurt içinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötüniyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı" belirtilmiştir. Dairemizin değişen ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre de, yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında uygulanması gerektiği kabul edilmekte olup, takip dosyasında adreslerinin mevcut olması halinde alacaklı ve borçlu için, anılan şart aranmamaktadır.
Ancak, somut olayda ihalenin feshini isteyen, borçlu konumundadır. İhalenin feshini isteyen borçlu ..., şikayet dilekçesinde yurt dışında oturduğunu, temyiz dilekçesinde ise vekaletnamede yer alan ve şikayet dilekçesinde gösterilen yurt içi adresinin vekaletname düzenlenirken noterin zorunlu olarak talep etmesi üzerine, bir arkadaşı tarafından bildirilen adresin notere iletilmek zorunda kalındığını belirtmiştir. Dolayısıyla yasanın aradığı anlamda ihalenin feshini isteyen borçludan yurt içinde adres bildirme şartı aranmalıdır. Şikayet dilekçesi ve ekindeki vekaletnamede yurt içi adresinin bulunmasının, şikayetçi vekilinin açık beyanları dikkate alındığında, bu eksikliği gidermeyeceğinin kabulü gerekir.
O halde, şikayetçi ..., icra mahkemesine başvurusunda, yurt içi adres bildirme zorunluluğunu usulünce yerine getirmediğinden, mahkemece, ihalenin feshine ilişkin istemin, dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, İİK"nun 134/.... maddesinin son cümlesi uyarınca, bu durumda işin esasına girilemeyeceğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz isteminin kabulü ile ........ İcra Hukuk Mahkemesi"nin ....05.2016 tarih ve 2016/99 E. - 144 K. sayılı kararının para cezasıyla ilgili .... maddesinin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.