Esas No: 2021/4232
Karar No: 2021/5112
Karar Tarihi: 26.10.2021
Danıştay 10. Daire 2021/4232 Esas 2021/5112 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4232
Karar No : 2021/5112
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
UETS: ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
UETS: ...
İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DAVANIN KONUSU : Konya ili, ... Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde er olarak askerlik görevini yaparken 06/07/2017 tarihinde kaza ile başka bir erin silahının ateş alması sonucu bacağından yaralanan davacı tarafından, görev sebebi ile erken yaşta sakat kalarak iş gücü kaybına uğradığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL (miktar artırımı sonucu 112.668,17 TL) maddi ve bu olay sebebiyle hastanede yatıp sıkıntılar çekmesi ve genç yaşta sakat kalması nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının maddi zararına esas alınması açısından maluliyet oranının tespit edilebilmesi amacıyla düzenlenen bilirkişi raporuyla ateşli silah yaralanmasına bağlı engel oranının % 8 olduğunun belirlendiği, tespit edilen maluliyet oranına dayalı maddi kayıplarının ortaya konabilmesi amacıyla düzenlenen aktüerya bilirkişi raporunda sürekli iş göremezlik nedeniyle uğradığı zararının 112.668,17 TL olduğunun tespit edildiği, manevi tazminat istemi yönünden davacının askerlik yükümlülüğünü yerine getirdiği ve idarenin gözetim ve sorumluluğu altında bulunduğu sırada yaralanması, bedensel zararının mahiyeti, yaralanma sonucunda duyduğu ve ömür boyu duyacağı acı, üzüntü ve ruhsal sıkıntılarının kısmen de olsa dindirilmesi için takdiren 40.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden (02/04/2018 ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine, fazlaya ilişkin faiz isteminin de reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, uğranıldığı iddia edilen zararın üçüncü kişi tarafından gerçekleştirildiği, olayda illiyet bağının bulunmaması nedeniyle kusurunun bulunmadığı, harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının yasal faizin başlangıcı yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar yasal faizin başlangıç tarihi dışında kalan kısımları yönünden usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile, "Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir." cümlesi; aynı Kanun'un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır." cümlesi eklenmiştir.
Faiz; en basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun zarara neden olduğu ileri sürülen olay tarihinde yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almaktadır. Anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
2577 sayılı Kanunda, tam yargı davalarında, dava dilekçesindeki miktarın artırımına olanak tanıyan düzenleme uyarınca, davanın kabul edilmesi halinde artırılan tazminat miktarı yönünden faize, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren hükmedilmelidir.
Bakılan davada davacı tarafından, 09/07/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile dava dilekçesinde 100,00 TL olarak talep edilen iş gücü kaybı tazminatı bilirkişi raporu doğrultusunda 112.568,17 TL artırılmış, bu dilekçe davalı idareye 22/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla artırılan tazminat miktarı bakımından, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan 22/07/2020 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, artırılan tazminat miktarı bakımından, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan 22/07/2020 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "istinaf başvurusunun reddine" ibaresinin, "istinaf başvurusunun reddine, idare mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan 112.668,17 TL maddi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 02/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine ibaresinin, 112.668,17 TL maddi tazminatın 100,00 TL'sinin idareye başvuru tarihinden, 112.568,17 TL'sinin miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 22/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine şeklinde düzeltilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin esas yönünden reddine, miktar artırımı ile artırılan maddi tazminata işletilecek faizin başlangıç tarihi yönünden kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, hüküm fıkrasında yer alan "istinaf başvurusunun reddine" ibaresinin, "istinaf başvurusunun reddine, idare mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan ... TL maddi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 02/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine ibaresinin, ... TL maddi tazminatın ... TL'sinin idareye başvuru tarihinden, ... TL'sinin miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 22/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine şeklinde düzeltilmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 26/10/2021 tarihinde esas yönünden oy birliği, faiz başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, görevli olmayan adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Dava şartı olan ön karar için idareye yapılan başvuruda ihlal edilen hakkın yerine getirilmesinin istenilmesi esas olup, idare ile işin esasında ihtilafa düşüldükten, başka bir ifadeyle idare tazminat istemi karşısında direnmeye (temerrüde) düşürüldükten sonra davacının tazminat miktarını dava açarken serbestçe tayinine hukuki bir engel bulunmamaktadır. Nitekim Danıştay’ın yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır.
AİHM tarafından, devletin sorumluluğuna ilişkin tam yargı davalarında talep edilen tazminatın daha yüksek olduğunun dava devam ederken anlaşılması durumunda, davacıya talep edilen miktarı arttırma hakkı verilmemesinin adil yargılanma hakkının ihlali olarak kabul edilmesi nedeniyle istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 4. fıkrasına 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” cümlesi; aynı Kanun'un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dahil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
Aktarılan düzenlemeyle, nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek ve bir defaya mahsus olmak üzere, “süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin” dava dilekçesinde gösterilen tazminat miktarının artırılmasına imkan verilmektedir. Böylelikle, artırılan miktar açısından da dava dilekçesinin verildiği tarihteki hukuksal koşullar geçerli bulunmaktadır.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, miktar artırımına ilişkin dilekçenin yeni bir dava niteliğinde olmayıp mevcut davada talep edilen tazminat miktarının ıslah suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, artırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, yasal faizin başlangıcının bu miktar yönünden de, idarenin uyuşmazlığın esasında ihtilafa, bir başka anlatımla temerrüde düştüğü tarih olduğu; aksi bir durumun hakkaniyete aykırı olacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla; olayda, davacıya ödenecek maddi tazminatın yasal faiz başlangıcının, miktar artırımına ilişkin dilekçe ile artırılan tazminat miktarı yönünden de, davalı idareye başvuru tarihi olan 02/04/2018 tarihi olduğu, dolayısıyla mahkeme kararında bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bu kısmının da onanması gerektiği oyuyla düzelterek onama yönündeki Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
(XX)-KARŞI OY :
İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davacı lehine hükmedilen maddi tazminat tutarına işletilecek faizin başlangıç tarihi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, hukuka aykırılık teşkil ettiğinden; İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.