Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2018/4967
Karar No: 2021/5121
Karar Tarihi: 26.10.2021

Danıştay 10. Daire 2018/4967 Esas 2021/5121 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/4967
Karar No : 2021/5121


TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): Kendi adına asaleten, ... adına velayeten ...

VEKİLİ : Av. ...
UETS: ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...

İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, davacılar tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Türkiye İstatistik Kurumu Kars Bölge Müdürlüğü'nde geçici personel (anketör) olarak görev yapan yakınları ...'ın, aynı yerde görev yapan başka bir kamu görevlisi tarafından 19/03/2014 tarihinde gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak, eşi ... için 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi ve kızı ... için 5.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 160.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, davacıların 19/03/2014 tarihinde gerçekleşen ölüm olayının iş yerindeki silahlı saldırıda gerçekleşmesi ile eylemin idariliğini öğrendiği, ölüm tarihinden itibaren bir yıl içinde maddi ve manevi tazminat istemiyle idareye başvurulması gerekirken 08/02/2016 tarihinde ... İş Mahkemesinde dava açıldığından dava açma süresinin geçirildiği ve süresinde açılmayan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince, istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, hak arama özgürlüklerinin kısıtlandığı, murislerinin öldürülmesi olayında suç niteliğinin açık ve net olarak ortada olduğu dikkate alındığında davanın ceza zamanaşımı süresinde açılmasının mümkün olduğu, mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmasının hak ihlaline neden olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz isteminin kabulü ile süresinde açılan davanın esası hakkında bir karar verilmesini teminen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü'nde sosyolog olarak görev yapan ...'in, 19/03/2014 tarihinde resmi mesainin başlamasıyla görev yerine giderek Kurum binasına silahıyla giriş yapmak suretiyle binanın ikinci katında bulunan bütün çalışanları rehin aldığı, Bölge Müdürünü silahla vurup öldürdükten sonra rastgele ateş ederek aynı katta görevli, aralarında davacılar yakınının da bulunduğu beş kişiyi daha vurarak öldürdüğü, ardından aynı silahla kendisine ateş etmek suretiyle intihar ettiği, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan Soruşturma No:... sayılı soruşturma dosyasında ... tarih ve ... sayılı kararla intihar eden şüpheli ... hakkında ''kovuşturmaya yer olmadığına'' karar verildiği; davacılar tarafından, davalı idarece işyerine personel tarafından ateşli silahın sokulması konusunda hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı, meydana gelen ölüm olayında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek gerçekleştiğini iddia ettikleri zararlarının tazmini istemiyle önce 08/02/2016 tarihinde ... İş Mahkemesi nezdinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi istemiyle dava açıldığı, anılan Mahkemenin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararın 24/11/2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine 12/12/2016 havale tarihli dilekçeyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun olay tarihinde yürürlükte olan haliyle "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesinde, "1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.
2. Görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilen ilgililerin, idari eylemleri öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhalde idari eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği hükme bağlanmıştır.
Maddede yer alan tam yargı davaları, idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazminini ifade etmektedir. Bu nedenle, tam yargı davasının açılabilmesi için eylemin idariliğinin ve yol açtığı zararın ortaya çıkması zorunludur.
İdari eylem, idarenin işlevi sırasında bir hareketi, bir davranışı, bir tutumu veya hareketsizliği; idari karar ve işlemle ilgisi olmayan, başka bir deyişle öncesinde, temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları ifade etmektedir.
Söz konusu eylemlerin idariliği ve doğurduğu zarar, bazen eylemin yapılmasıyla birlikte ortaya çıkarken; bazen de çok sonra, eylemin niteliğine göre ceza yargılamaları sonucu ortaya çıkabilmektedir.
Dava açma süresinin tespiti, davacılar yakınının vefat etmesine neden olduğu iddia edilen davalı idarenin eyleminin idariliğinin, davacılar tarafından ne zaman öğrenildiğine ve öğrenme tarihinden itibaren kanuni süresi içinde dava açılıp açılmadığına bağlı bulunmaktadır.
Davacılar tarafından, davalı idarenin kamu binası içinde çalışanlarına yönelik olarak yapılan saldırının önlenmesi için gerekli tedbirleri almaması, denetimleri yapmaması ve gerekli özeni göstermemesi sonucu yakınlarının hayatını kaybettiği ileri sürülmektedir.
İlk derece mahkemesince, ölüm olayının meydana geldiği 19/03/2014 tarihinde davacıların, eylemin idariliğini öğrendikleri gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Oysa, Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca saldırıyı yapan ve sonrasında intihar eden ... hakkında başlatılan soruşturma sonucunda adı geçen kişi hakkında ölmüş olduğu gerekçesiyle 23/06/2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesine karşın, olayın meydana gelmesinde kusuru ya da ihmali olan ve idareyi temsil eden kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlatıldığı ya da kamu davası açıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge, dava dosyasında mevcut değildir.
Buna göre; somut olayda, idarenin çalıştırdığı görevlilerin ihmalinden kaynaklandığı ileri sürülen eylemin idariliğinin, ancak bu görevliler hakkında yapılacak soruşturma ya da açılacak ceza davası sonucunda ortaya çıkacağı, bununla birlikte henüz bu konuda bir soruşturma ya da ceza davası açılmadığı anlaşılmakla, davacıların İş Mahkemesinde dava açtıkları tarih olan 08/02/2016 tarihi itibarıyla eylemin idariliğini öğrendiklerinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacılar tarafından İş Mahkemesi nezdinde açılan dava sonucunda verilen görevsizlik kararı, 24/11/2016 tarihinde kesinleşmiş ve 12/12/2016 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
Bu durumda, eylemin idariliğinin davacılar tarafından öğrenilmesi sonrasında kanuni süresinde açıldığı anlaşılan davanın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurunun reddine dair Bölge idare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 26/10/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi